Phubbing tehlikesi, ilişkilerde dikkatin telefona kayması ve sonuçlarını masaya yatırıyor. Dikkat edin, iletişimi güçlendirin.

Günlük yaşamın içinde telefonun bizi adeta ele geçirdiği bir dönemde, bir araya gelen çiftler ve aile üyeleri bile dikkatlerini tamamen ekrana veriyor. Bu durum, ilişkilerde karşı tarafın varlığını ikinci plana iten ve samimiyeti zedeleyen bir etki yaratıyor. Uzmanlar, bu davranışın uzun vadede bağları zayıflattığını ve iletişimi olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor. Özellikle ebeveynlikte, telefonun sürekli kullanımıyla çocuklar kendini ihmal edilmiş hissedebiliyor; bu da aile içinde mesafe ve güven sorunlarına kapı aralıyor.
İlişkilerdeki kırılmaların temelinde, karşımızdakinin varlığını ve konuşmayı ötede bırakıp telefona yönelme eğilimi yatıyor. Bu davranış, başlangıçta basit gibi görünse de zamanla yakınlık hissini azaltarak çiftler arasında sessiz bir aşınmaya yol açabiliyor. Bir süre sonra aynı odada bulunan iki kişinin farklı dünyalarda yaşaması, ilişkinin sürüklenen bir süreçle yürüdüğünü gösteriyor. Asıl konu, telefonun kendisi değil; dikkatin kiminle ve ne kadar paylaşılabildiği.
Görmezden gelinme travması kavramı, geçmişteki deneyimlerin bugün üzerimizde bıraktığı izleri hatırlatıyor. Uzmanlar, çocuklukta anneden gelen onay ve ilginin eksikliğinin yetişkinlikte başkalarını görmezden gelme biçiminde kendini gösterebileceğini, bu durumu fark etmek ve gerektiğinde müdahale etmek gerektiğini söylüyor. Böyle bir farkındalık, ilişkilerdeki uzaklaşmayı azaltabilir ve iletişimi yeniden canlandırabilir.
Göz ardı edilmenin etkisi konusunda bir başka bakış açısını paylaşan uzmanlar ise, dijital dikkat kaymasının sadece bireysel bir sorun olmadığını, sosyal etkileşimleri ve bağlılığı doğrudan etkilediğini vurguluyor. İnsanlar bu durumun içinde kendilerini değersiz veya önemsiz hissedebiliyor; bu duygular, ilişkilerin dinamiklerini ve güven duygusunu zedeler. Böyle durumlarda, kısa süreli olsa bile telefonun önceliğe alınması, uzun vadede iletişimin ve bağın kopmasına yol açabilir.
Farklı perspektifler ile görüşen psikiyatr Ve Psikoterapist Dr. Fatma Coşar, phubbing’i şöyle tanımlıyor: “Bir anda karşımızdakinin sözleriyle değil, dikkatimizin telefonda olmasıyla iletiyi kırıyoruz. Bu davranış, çoğu kez kasıtlı reddetme değildir; fakat tekrarlandıkça ilişkinin yakınlığı zarar görür ve sessiz bir çatlak oluşur. Sonuç olarak, evde birlikte yaşarken farklı dünyalarda yaşamak, ilişkinin gidişatını değiştirebilecek bir süreci tetikler.”
Çocukluktan yetişkinliğe uzanan izler diyen Dr. Cem Keçe ise, “Görmezden gelinme travması”nın çocuklukta başlayan bir süreci temsil ettiğini ifade ediyor. Anne’nin ilgi ve onayıyla çocuğun güven duygusu oluşurken, ilgi eksikliği bu güveni sarsıyor. Yetişkinlikte bu travmanın etkileri, başkalarını görmezden gelme ya da dikkat dağıtıcı davranışlarla kendini gösterebiliyor. Ancak birey bu farkındalığı geliştirdiğinde, eski davranışlarını değiştirme ve ilişkileri yeniden kuvvetlendirme şansına sahip oluyor.”