Periferik Sinir Tümörlerinde Tanı ve Tedavide Güncel Yaklaşımlar: Uzman Görüşleri ve Yaşam Kalitesi

Periferik sinir tümörlerinde risk faktörleri

Genetik yatkınlık, çevresel etmenler ve doku bozuklukları gibi etkenlerin hastalık gelişiminde rol oynadığının altını çizen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Göçmen, hangi faktörlerin tümör oluşumuna yol açtığının henüz kesin olarak belirlenmediğini ifade etti. Bu tümörlerle ilişkili sık karşılaşılan belirtiler arasında ağrı veya rahatsızlık, uyuşma veya karıncalanma, güçsüzlük, şişlik veya kitle hissi ve hareket kısıtlılığı yer alır.

Hastalığın kesin tanısı için görüntüleme testleri gerekli

Tanının, muayene ve tetkikler sonucunda beyin ve sinir cerrahisi uzmanı tarafından konulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Göçmen, tanı sürecinde manyetik rezonans görüntüleme ve sinir ileti testleri gibi yöntemlerin uygulanabileceğini belirtti. İhtiyaç halinde bilgisayarlı tomografi, BT anjiografi veya direkt radyolojik görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Tümör saptandıktan sonra gerek görürse uzmanın önerisiyle biyopsi yoluyla patolojik tanı da konulabilir.

Tedavi tümörün cinsine göre planlanıyor

Görüntüleme ve ameliyat teknolojilerindeki ilerlemelerin yanı sıra genetik testlerin de tedavi sürecine katkıda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Göçmen, periferik sinir tümörlerinin öncelikle cerrahi müdahale ile tedavi edildiğini belirtti. Gerekli durumlarda radyoterapi ve kemoterapi uygulanabileceğini ifade eden hekim, cerrahinin tümörün boyutu, konumu ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak başarıyla gerçekleştirilebildiğini ifade etti. Ayrıca immünoterapi olarak bilinen akıllı ilaçların bazı kötü huylu tümörlerde umut vadeden sonuçlar sunduğunu ekledi.

Doktor tavsiyelerine uyulmalı

Yaşam kalitesinin tedavinin türüne ve verilen yanıta bağlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Göçmen, hastaların düzenli takiplerle nüks durumlarının erken tespit edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Cerrahi sonrası dinlenme ve iyileşme sürecine özen gösterilmesi, gerekiyorsa fizik tedavi desteği alınması ve ağrı yönetimini doktor önerileriyle sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.