Özgür Özel ve Seyit Aslan Ortak Basın Toplantısı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan’ın Birlikte Yaptığı Basın Açıklaması

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda, CHP lideri Özgür Özel, Emek Partisi Başkanı Seyit Aslan ve beraberindeki heyeti ağırladı. Toplantı sonrası ortak bir açıklama yapan iki lider, ülke gündemini ve güncel politikaları detaylı biçimde değerlendirdi.

Orman Yangınlarına Tepki ve Çarpıcı Veriler

Özel, orman yangınlarının ülke gündeminde en çok konuşulan ve derin yaralar açan meselelerden biri olduğunu vurguladı. “2025 yılının ilk altı ayında toplam 3.044 orman yangını meydana geldi. Son on yılın yıllık ortalaması ise yaklaşık 2.500. Bu da gösteriyor ki, sadece birkaç ayda yanan orman alanı, geçmiş yılların toplamını aşmış durumda. Bu tablo, tek adam yönetiminin doğrudan olumsuz etkilerini ortaya koyuyor.” diyerek, yangınların artışındaki sorumluluğu hükümet politikalarına bağladı.

İzmir ve Yolsuzluk Operasyonları Üzerine Değerlendirmeler

İzmir’deki olaylara da değinen Özel, “Tunç Soyer’in 99 kişiyle birlikte tutuklanma talebiyle savcılığa sevk edilmesi, hukuki açıdan ciddi endişe vericidir. İstanbul’da ise tutuklamaya sevk edilmeyen kimse yok. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hazırlanan yolsuzluk dosyaları, kanıtları, faturaları ve tanık ifadeleriyle doludur. Ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu dosyalara el koymuş ve savcılıklara göndermemiştir. Bu durum, memlekette AK Partili olmanın, ne kadar rahat hareket edilip, suç işlenebileceğinin göstergesidir. CHP’li belediye başkanları ise, sürekli soruşturma ve kovuşturma tehdidi altında kalmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Fasıl Yargılama ve Tutuklama Uygulamaları

Özel, tutuklu yargılamanın büyük bir zulüm olduğunu vurgulayarak şu görüşü dile getirdi: “Mussolini’nin ön infaz yöntemleri, milletin gözünde belediye başkanlarının hapiste gösterilmesi şeklinde ortaya çıkmıştır. Ancak biz, yargılamanın öncelikle tutuksuz yapılması gerektiğine inanıyoruz. Hiçbir şey, masumiyet karinesini ve adil yargılanma hakkını engelleyemez.”

İmamoğlu’nun Diploması ve Hukuki Süreç

İmamoğlu’nun diplomaya ilişkin sürecine değinen Özel, “Buradaki mesele, gerçeğin araştırılması değil, tamamen İmamoğlu’nun iptal edilmesi ve ortadan kaldırılmasıdır. Saray, İmamoğlu’nu kendine tehdit olarak görmüş ve yok etmek için her türlü yolu deniyor. En son, omuz üstünden roket atma tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle, İmamoğlu’nu siyasi ve hukuki açıdan risk olarak görüyorlar ve her türlü saldırıyı göze almış durumdalar.”

PKK ve Silah Bırakma Süreci

PKK’nın silah bırakma konusuna da değinen Özel, “Hiç kimse bu konuda olumsuz bir tutum sergilemiyor. Terör örgütü, sembolik sayıda silah bırakacağını açıkladı. Aynı zamanda, demokratik adımların da hız kesmeden atılması gerekiyor. Bu süreç, geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşmadan, terör ve şiddetten uzak, demokratik bir Türkiye’nin inşası için büyük önem taşıyor. Silahların tamamen ortadan kalkması en büyük arzumuz ve bu konuda kararlılığımız devam ediyor.”

Siyasi Partilere Çift Yönlü Çağrı ve Ekonomik Talepler

Özel, “İki önemli kanun teklifimiz var. Birincisi, emekli maaşlarının en düşük seviyesinin asgari ücret düzeyine çıkarılması. Ayrıca memur emeklileri için de seyyanen zam talebinde bulunuyoruz. Tüm asgari ücretlilere 30 bin lira öneriyoruz. AK Parti’ye sesleniyorum; milletvekili maaşlarına zam yapacağız diyorsunuz. 278 kişi, 25 dakika içinde bu teklife destek verir ve dize gelir.”

Yargı ve Hukuki Adalet Talepleri

Özel, Manavgat Belediyesi’ne yönelik operasyonlara ilişkin olarak şunları söyledi: “Recep Tayyip Erdoğan, 10 gün önce ‘Sadece İstanbul değil, diğer yerlerde de benzer operasyonlar olacak’ dedi. Hiçbir siyasetçi veya yerel yönetici, yargılanmaktan muaff değildir. Ancak, bu yargılamaların hukuka uygun, adil ve şeffaf olması şarttır. Tutukluluk, istisnai durumlar dışında, genel olarak tutuksuz yargılamanın esas olması gerekir.”

Son olarak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Somut delillere dayalı olarak, suça bulaştığı ispatlanan herkes partimizde barınamaz ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu, adaletin tesisi ve hukukun üstünlüğü adına vazgeçilmez bir ilkedir.”