Özdağ davasında beraat kararı ve detaylar hakkında güncel bilgiler. Davanın gelişmeleri ve kararın etkileriyle ilgili detaylar burada.
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya, sanık Ümit Özdağ ve avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, dosyaya gelen evrakları okuduktan sonra, tutuksuz sanık Özdağ’a söz verdi.
Özdağ, basın toplantısında Libya’da iki MİT mensubunun şehit olmasıyla ilgili yaptığı açıklamalara ilişkin olarak, “Ben o şehitlerin isimlerini anarak Allah rahmet eylesin dedim. Sosyal medyada gördüm ve isimlerini oradan aldım.” şeklinde beyanlarda bulundu.
Sanık Özdağ, “MİT’i çok iyi bilirim. Ayrıca, hakkımda suç duyurusunda bulunulmadı. İfşa ettiğimi düşünmüyorlar ve benim ifşa etmeyeceğimi biliyorlar. Zaten ifşa edilmiş bir bilgiyi tekrar ifşa etmek mümkün değildir. Ben sadece rahmet dilemişim, başka bir niyetim yoktu.” diyerek savunmasını sürdürdü.
Sanığın avukatları da söz alarak, milletvekili kimliği ve dokunulmazlığı nedeniyle müvekkillerinin bu sözleri sarf ederken suç işlemediklerini belirtti ve beraat talebinde bulundu. Ayrıca, ifşanın ifşasının olamayacağını vurgulayarak, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savundular.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, olayda yasal unsurların oluşmadığını ve sanık Özdağ hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Ayrıca, MİT mensuplarının kimliklerini ilk açıklayan kişi veya kişilerin tespit edilmesi amacıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Sonuç olarak, mahkeme, “suçun yasal unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle, sanık Özdağ’ın beraatine hükmetti.
İddianameye göre, Özdağ hakkında 26 Şubat 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın açıklamasında, MİT mensuplarının kimlik bilgilerini, makam, görev ve faaliyetlerini açıkladığı gerekçesiyle resen soruşturma başlatılmıştı. O dönemde milletvekili olan Özdağ’ın, Anayasa’nın 83. maddesine istinaden dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla 9 Mart 2020 tarihinde fezleke düzenlenmişti.
Ancak, 14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilemediği için, hakkında hazırlanan iddianame kabul edilmiştir. İddianamede, Özdağ’ın Meclis’teki açıklaması sırasında, mevcut konumu gereği, MİT mensuplarının kimlikleri ve görevleri hakkında bilgi vermenin ilgili kanun kapsamında suç teşkil ettiğini bilerek hareket ettiği vurgulanmıştır.
Özdağ’ın, Libya’da şehit olan MİT mensuplarının kimlik bilgilerini, görev ve faaliyetleri ile birlikte, onların icra ettikleri yerleri de açıkladığı belirtilmiştir. Ayrıca, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 27/2 maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-2 maddeleri gereğince, 3 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmiştir.