Ortaköy ve Çevresinde Zehirlenme Endişesi: Böcek Ailesiyle İlgili Son Gelişmeler ve Uzman Yorumları

Türkiye’de son günlerde Böcek ailesinin karşılaştığı trajedi gündemde. Almanya’dan Türkiye’ye gelen aile, İstanbul Fatih’te konakladıkları otelde 11 Kasım’da Ortaköy’de midye, tantuni ve kokoreç tüketiminden sonra hızlıca kötüleşti. İlk müdahale için hastaneye götürüldüler; gece geç saatlerde mide bulantısı ve kusma belirtileri çoğaldı ve 6 yaşındaki Kadir Muhammet ile 3 yaşındaki Masal yaşamını yitirdi. Anne Çiğdem Böcek de hayatını kaybetti; baba Servet Böcek ise yoğun bakımda tedavi görüyor. Restoranın da kapatıldığı ve 4 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Adli tıp uzmanları, ilk raporlarla ölüm nedeninin kesinleşmesi için toksikolojik analizlerin gerektiğini belirtiyor. Ortaköy’de yenen yemekten zehirlenme ihtimali üzerinde durulurken olay yerinde iki kişinin daha başvurduğu bilgisi gelmişti. İtalyan ve Faslı turistlerin de zehirlenme şüphesiyle hastaneye götürüldüğü ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi. Ayrıca otelde 11 Kasım’da ilaçlama yapıldığı iddia edildi ve inceleme başlatıldı.

Olayla ilgili ilk açıklamalar CNN TÜRK muhabiri Merve Tokaz tarafından canlı yayında aktarıldı. Otelin önünde iki kişi daha zehirlenerek hastaneye kaldırıldı; bunlardan biri aşçı, diğeri mühendis. Ayrıca aynı gün oteldeki 501 numaralı odada konaklayan İtalyan ve Faslı turistler ile Böcek ailesinin benzer yerlerde ve benzer ürünleri tükettiği ifade edildi. Damacana su ve sebillerin incelenmesi için numuneler alındı; ayrıca oteldeki mutfak ve içecek üretim süreçleri mercek altına alındı. Olayın gidişatıyla ilgili tartışmalar, oteldeki ilaçlama uygulamalarının potansiyel etkileri ve su kaynaklarının rolü üzerine yoğunlaştı.

Gıda güvenliği uzmanları ile yapılan görüşmelerde; Norovirus, Shigella ve bazı E. coli türlerinin kapı kolları, asansör düğmeleri, musluklar ve masa yüzeylerinde saatlerce canlı kalabildiği ve çok düşük dozlarda bile bulantı–kusma yapabildiği belirtildi. Ancak Böcek ailesinin tabloyu ağır ve ölümcül gösterdiği için en olası primer kaynağın yüksek dozda kontamine bir yiyecek veya su olduğunun üzerinde duruluyor.

Otelde ve çevredeki temizleme/ilaçlama süreçlerinin hijyen standartlarına uygun olup olmadığı, içme suyu sisteminin bakımının yeterliliği ve sebil/depolama ekipmanlarının mikrobiyolojik kontaminasyon riskleri üzerinde duruldu. Su sebillerindeki kontaminasyon ihtimali ve damacana dolum şartlarının mikrobiyolojik açıdan güvenli olup olmadığı soruların merkezinde yer alıyor.

Uzmanlar, ortak maruziyet noktalarını belirlemek için HACCP izlenebilirlik çalışmalarının ve numune analizlerinin kritik önem taşıdığını belirtiyor. Otel suyu, sebil filtresi ve depo suyundan mikrobiyolojik ile kimyasal analizlerin yapılması, aynı gün aynı menüyü tüketen diğer işletmelerden numunelerin alınması ve otel odasında ilaçlama uygulanıp uygulanmadığının belgelenmesi gerektiğini işaret ediyor. Eğer benzer yemekler veya içerikler farklı mekanlarda da benzer belirtiler yaratıyorsa, ortak bir maruziyet noktası var demektir.

Böcek ailesinin uzun süreli etkileri ve olası diğer unsurlar konusunda da değerlendirilmeler sürüyor. Özellikle otel ve yakın çevredeki su sistemleri, sebil güvenliği, ve potansiyel kimyasal uygulama süreçleri dikkatle inceleniyor. Uzmanlar, gazlı içecekler ve sıcak içecekler için hijyen şartlarının da önemli olduğunu belirtiyor; damacana suyla beslenen yerlerde depo ve sebil temizliğinin önemi bir kez daha vurgulanıyor.

Notlar:
– Böcek ailesinin hastanedeki görüntüleri ve oteldeki ilaçlama hakkında yapılan yorumlar analizlerin ilerlemesiyle netleşecek.
– Olayla ilgili soruşturma devam ediyor; otelin mutfak ve servis süreçleri, tedarik zinciri ve su kaynakları titizlikle inceleniyor.