Organların yaşlanma hızını biyolojik yaşla karşılaştıran kapsamlı bir inceleme; farklar, etkileyen faktörler ve sağlıklı yaşlanma ipuçları.

Yaş sadece kimlik kartında yazan bir sayı değildir; vücudumuzdaki her organ kendi hızında, bağımsız bir şekilde yaşlanabilir. Genetik yatkınlıklar ve yaşam tarzı, organların yaşlanma hızını biyolojik yaştan daha hızlı kılabilir ve bu farklılıklar, sağlık açısından önemli ipuçları sunar. Böylece organ bazında sağlık riskleri, tek bir genel yaş hesaplamasından daha net görülebilir.
İç hastalıkları uzmanı Dr. Halil Ertürk şöyle açıklıyor: “Her organ ve sistem kendi hızında yaşlanır. Kronolojik yaş sadece doğduğunuz günden bugüne geçen süreyi belirtir; biyolojik yaş ise hücreler ve dokuların gerçek sağlık durumunu ölçen bir iç saat görevi görür. Epigenetik saatler, DNA’daki CpG bölgelerindeki metilasyon işaretlerini inceleyerek kişinin biyolojik yaşını ve bu yaşın kronolojik yaştan ne kadar sapma gösterdiğini hesaplar. Böylece vücudun gerçek kaç yaşında olduğunu ve hangi hızla yaşlandığını anlamak mümkün olur.”
Kalbinizin yaşı 40, bağışıklık sisteminizin yaşı 70 olabilir İlk epigenetik saatler tüm vücudu tek bir biyolojik yaşla özetlerdi; fakat güncel teknolojiler artık her bir organın kendi yaşını ayrı ayrı hesaplayabiliyor. Bu modeller; kalp, böbrek, karaciğer, beyin ve bağışıklık sistemi gibi temel yapıları bağımsız olarak değerlendirir. Böylece kronolojik olarak 50 yaşında olan bir kişinin kalbinin 40, böbreğinin 60 ve bağışıklık sisteminin 70 yaşında olması mümkün hale gelir. Bu farklar, organlar üzerinden yaşa bağlı yükleri ve yıpranmayı daha net gösteriyor.
Sigara, kirli hava ve stresin rolü Yaşam boyunca maruz kalınan stres türleri, organların yaşlanma hızını belirlemede kritik bir etken olarak öne çıkar. Dr. Halil Ertürk, “Sigara ve hava kirliliği akciğerlere baskı yapıp onları erken yaşlandırırken, hipertansiyon kalp ve böbrek üzerinde ek baskı oluşturur. Yüksek şeker ve insülin direnci karaciğer ile damarları zorlar. Kronik stres ise beyne ve kardiyometabolik sisteme zarar verebilir” diyor.
Kan testiyle biyolojik yaş tespiti Stanford’daki geniş katılımlı kohort çalışmaları, kandaki binlerce proteini analiz eden yapay öğrenme modelleriyle 11 farklı organın biyolojik yaşını hesaplamayı mümkün kıldı. Dr. Halil Ertürk, sonuçların çarpıcı olduğunu vurguluyor: “Sağlıklı görünen yetişkinlerin yaklaşık %20’sinde en az bir organın beklenenden daha hızlı yaşlandığı, %1–2’sinde ise birkaç organın hızla yaşlandığı belirlendi. Bu hızlı yaşlanma, ilgili organlarla bağlantılı hastalık riskini artırıyor ve ölüm oranlarında %20–50 arasında değişen artışla ilişkilendirildi. Dışarıdan bakınca sağlıklı görünen kişilerde bile iç organların erken uyarı sinyalleri yıllar öncesinden okunabilir.”
Kalp yaşı ile kalp krizi riski Hızlı yaşlanan organlar, gelecekteki sağlık durumunu öngörmede önemli rol oynar. Dr. Ertürk, “Örneğin kalp biyolojik yaşı kronolojik yaştan anlamlı biçimde büyük olduğunda, kalp krizi riski onlarca yıl önceden öngörülebilir. Böbrekler hızla yaşlandığında ileride böbrek yetmezliği ve kardiyovasküler sorunlar için uyarı sinyalleri ortaya çıkar. Organlara özgü biyolojik yaş ölçümleri, kişiselleştirilmiş önleyici tıbba kapı aralar; ancak klinik bulgular, yaşam tarzı, genetik riskler ve görüntüleme sonuçlarıyla birlikte hekim tarafından yorumlanmalıdır.”