Omuz sağlığını korumak için yanlış alışkanlıkları hedefleyin, erken tanıyı vurgulayın ve modern tedavi yaklaşımlarını keşfedin.
Yakın dönemde yapılan bir çalışmada yetişkinlerde omuz ağrısının toplum genelinde oldukça yaygın olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre, bireylerin yaklaşık %60’ında omuz ağrısı tespit edilmiş ve bu durum, bel-boyun ağrılarına göre daha baskın bir tablo olarak kayıtlara geçmiş. Uzmanlar, cep telefonu kullanımının yoğun olduğu, masa başında uzun süre duran kişilerde duruş bozukluklarının yaygınlaştığını ve spor sırasında tekrarlayan hareketlerin omuz sağlığını tehdit ettiğini belirtiyorlar. Özellikle gençler ve hatta çocuklar arasında da şikayetlerin giderek arttığı vurgulanıyor.
İlerleyebilecek bir probleme dönüşebilecek omuz ağrıları çoğu hastada “geçer” diyerek ertelenen ya da yoğun iş temposu nedeniyle görmezden gelinen belirtiler, zamanla daha karmaşık bir hal alabiliyor. Gömlek veya ceket giymekte zorlanmak, saç taramak, yemek yemek veya raflara uzanmak gibi günlük hareketler bile hastalarda sıkça karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Bazı hastalar için ise omuz ağrısı, özellikle uykuda ve yatarken rahatsızlık vererek uyku kalitesini düşürüyor.
Yanlış tedavinin etkileri Omuz eklemi, vücuttaki en geniş hareket açıklığına sahip ve en karmaşık yapıya sahip eklemlerden biri olduğundan, doğru teşhis için ayrıntılı bir muayene ve gerekirse görüntüleme gerekir. Yanlış veya yetersiz müdahaleler, kronikleşen durumlara ve kas dengesizliklerine yol açarak tedaviyi zorlaştırabilir ve süreci uzatabilir.
Günümüzde omuz hastalıklarının gençler arasında artış göstermesi, özellikle spor esnasında tekrarlanan hareketler ve omuza olan ağır yükler, kötü duruş ve uzun süreli masa başı çalışmalarıyla birleşince omuz rahatsızlıklarını gençler arasında da yaygın hale getiriyor. Ayrıca spor salonlarında yapılan yoğun ve hatalı egzersizler, çocukluk çağından itibaren omuzlarda zorlanma ve ağrıların artmasına yol açıyor. Uzun saatler bilgisayar başında kalmak, cep telefonu kullanımıyla oturuş bozuklukları ve taşıma sırasında yapılan yanlış hareketler boyun ve sırt kaslarını etkileyerek postürde bozulmaya ve hareket kısıtlılığına neden oluyor.
Omuzlarda en sık görülen hastalıklar Omuz ağrısı, bel ve boyun ağrılarıyla birlikte toplumda en çok şikayet edilen bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Araştırmalar, omuz ağrısının toplumun yaklaşık %25-30’unda görüldüğünü gösteriyor. Türkiye’de yapılan son çalışmalar ise erişkinlerde omuz ağrısının %60’a kadar çıktığını ve bu grubun bel-boyun ağrılarına kıyasla daha baskın olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar son yıllarda en sık karşılaşılan hastalıkları şöyle özetliyor: biseps tendonitisinin iltihabı, omuz sıkışması sendromu, rotator manşet yırtıkları ve zorlanmaları, donuk omuz, tekrarlayan çıkıklar, Miyofasiyal bant sorunları ve kalsifik tendinit ile kireçli omuz eklemi artrozu.
Doğru ve erken tanı, tedavinin seyrini belirler Tedavinin başarısı için erken dönemde doğru teşhis ve planlı bir müdahale temel taşlarıdır. Başlangıçta günlük yaşamın basit önlemleri ile ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar yeterli olabilir; ağrının şiddeti ve süresi arttıkça ise yenileyici veya inflamasyonu azaltıcı enjeksiyonlar ve fizik tedavi gibi yöntemler eklenebilir. Hastalık ileri evrelerde cerrahi gerektirebilir, ancak günümüzde kapalı cerrahi teknikler ile minimal iz ve daha hızlı iyileşme hedeflenmektedir. Gelişen teknolojiler sayesinde cerrahi süreçler kolaylaşmakta ve kullanılan materyallerin dayanıklılığı artmaktadır.
Omuz sağlığını korumanın ana hatları Omuz çevresi, boyun ve sırt kaslarının bilinçli egzersizlerle güçlendirilmesi, doğru duruş alışkanlıklarının edinilmesi ve omuzları riske atan hareketlerden kaçınılması ile korunabilir. Uzmanlar, omzun hareket açıklığını korumanın ve ağrı oluşumunu engellemenin en etkili yolunun düzenli egzersiz, uygun yüklenme teknikleri ve erken müdahale olduğunu vurguluyorlar.