OECD ülkelerinde 2023-2024 göç trendlerini analiz eden bu içerik, artış mı azalış mı sorusunu inceliyor; entegrasyon politikalarının etkisini vurguluyor.

Geçen yılın verileri, 2023’e kıyasla kalıcı göç akımlarında belirgin değişimler gösterdi. Yeni Zelanda ve İngiltere’de kalıcı göç oranları önceki yıla göre önemli ölçüde azaldı; sırasıyla %56 ve %41 geriledi. Benzer şekilde Estonya, Finlandiya, Almanya, Macaristan, İzlanda, İsrail, İtalya, Kore, Litvanya, Norveç, Slovenya, Slovakya ve İsveç gibi birçok ülkede düşüşler %10’u aşan seviyelerde kaydedildi.
Öte yandan 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik kalıcı göçte %20 artış dikkat çekti. Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Çekya, İrlanda ve Japonya’da ise göçte %5’ten daha yüksek artışlar görüldü. Aile birleşimi, OECD ülkelerine yapılan kalıcı göçün ana rotası olmaya devam ederken iş gücü göçü belirgin şekilde azaldı.
Sonuç olarak OECD ülkelerine yönelik toplam yeni kalıcı göç 2023’e göre %4 azaldı; fakat bu dönemde 6,2 milyon yeni göçmen, 2019 seviyesinin yaklaşık %15 üzerinde seyretmeye devam ediyor. Vatandaşlık edinimi 2024’te 3 milyona yaklaşırken Almanya 290 bin ve İngiltere 270 bin yabancıya vatandaşlık vererek kayda değer rekorlar elde etti.
Yeni sığınma başvurularında da artış sürüyor: OECD genelinde 3,1 milyon olan başvuru sayısı, tüm zamanların en yüksek seviyesi olarak kaydedildi. 2023’e göre yeni sığınma başvuruları %13 artış gösterdi. En çok başvuru alan ülkeler arasında Venezuela, Kolombiya ve Suriye öne çıkıyor. Türkiye’deki yeni başvurular ise bu dönemde %53 oranında geriledi.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, göç akışlarının iş gücü açıklarının giderilmesine ve ekonomilerin dayanıklılığının güçlendirilmesine katkıda bulunduğunu belirtirken, kamu hizmetleri üzerindeki baskıların yönetilmesi ve entegrasyonun hızlandırılması için etkili göç politikalarının önemine vurgu yaptı. Ayrıca göçmenlerin yerli doğumlu çalışanlara kıyasla yaşadığı gelir farkları ile niteliklerin tanınması ve dil edinimi gibi alanlarda iyileştirmelerin, beceri geliştirme programlarının ve iş bulma süreçlerinin optimize edilmesi gerektiğini ifade etti.