Narin Güran’ın Ölümüne İlişkin Dava ve Sonuçlar

Olayın Gelişimi ve Dava Süreci

Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde, 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuval içerisinde ve üzerinde 30, 25 ile 20 kilo ağırlığında üç taşla örtülü halde bulunan Narin Güran’ın trajik ölümüyle ilgili olarak yargı süreci başlamıştır. Bu olay sonrası yürütülen soruşturmada, cesedin dere yatağında gizlenmiş ve çalılıklarla kapatılmış halde bulunması, olayın planlı ve gizli bir şekilde gerçekleştirildiğine işaret etmiştir.

Cesedin bulunmasının ardından, olayla ilgili 4 kişi hakkında Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Aracında Narin’e ait DNA ve kıl örnekleri bulunan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran, olay yerinde cesedi dere yatağına taşımak ve gizlemek suçundan yargılanmaktadır. Ayrıca, komşuları Nevzat Bahtiyar ise suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan yargı önüne çıkarılmıştır.

Davanın Duruşmaları ve Karar Süreci

26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren ikinci duruşmada, mahkeme, sanıklar Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran’a “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiştir. Gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar ise, suç delillerini yok etme ve gizleme suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.

İstinaf ve Yargıtay Süreci

Sanıkların avukatları, müşteki sıfatıyla baba Arif Güran’ın avukatı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu tarafından verilen istinaf dilekçeleri, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde değerlendirilmiştir. Toplamda 17 klasörden oluşan dava dosyası ve başvurular, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’ne sevk edilmiştir. Bu daire, 26 Mayıs’ta yaptığı inceleme sonucu mahkemenin sanıklara verdiği cezaları oy çokluğuyla onamıştır.

Ancak, Enes Güran ve diğer sanıkların avukatları, 102 sayfalık detaylı bir dilekçe ile Yargıtay’a başvuruda bulunmuşlardır. Başvuruda, olayla ilgili delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığı, tutanakların yasal prosedürlere uygun olmadığı ve delil değerlendirmelerinde usulsüzlükler bulunduğu ileri sürülmüştür.

Delil Çelişkileri ve Hukuki Tartışmalar

Başvuruda, Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerinde çelişkiler olduğu ve olay gününe dair anlatımlarında tutarsızlıklar bulunduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, tutanakların ve jandarma tutanaklarının hukuka aykırı şekilde hazırlandığı, tanık ifadelerinin ve tutanakların geçerliliğinin sorgulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, tutanakların ve delil toplama işlemlerinin CMK maddelerine aykırı olduğu ve bu nedenle elde edilen delillerin geçersiz sayılması gerektiği savunulmuştur.

Enes Güran’ın Tutukluluk Gerekçeleri ve İtirazlar

Enes Güran’ın tutukluluğunun devamı için temel gerekçe olarak, daraltılmış baz çalışması raporu, Nevzat Bahtiyar’ın huzur ifadeleri ve anne Yüksel Güran’a ait tutanaklar gösterilmiştir. Ancak, avukatlar bu gerekçelerin yetersiz ve hukuka aykırı olduğunu iddia etmişlerdir. Özellikle, mahkemenin, suçun işlendiğine dair somut ve inandırıcı deliller yerine, varsayımlara dayanan ve sanıkların aleyhine olan değerlendirmeler yaptığı öne sürülmüştür.

Avukatlar, müvekkillerinin suçsuz olduğunu, olayın planlı ve gizli bir şekilde gerçekleştirildiğine dair güçlü deliller olduğunu ve mahkemenin, Narin Güran’ın anısına zarar veren kararlar verdiğini dile getirmiştir. Ayrıca, bölge gerçeklerine ve tanık ifadelerine uygun olmayan, muhtemel hukuki usulsüzlüklerle dolu bu kararların Yargıtay tarafından bozulması talep edilmiştir.