Türkiye’nin nadir toprakları için stratejik yol haritası: kaynaklar, teknoloji ve ekonomi odaklı uzun vadeli planlama ve sürdürülebilir gelişim.
Enerji politikaları çerçevesinde yürütülen çalışmalar, nadir toprak elementleriyle ilişkili kritik bir süreci işaret ediyor. Eskişehir Beylikova’da yapılan keşif çalışmaları kapsamında 694 milyon tonluk kaynak olgusu tespit edilirken, pilot tesisin devreye alınması bu alandaki ulusal kapasitenin nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Ülkelerin nadir element işleme tecrübelerini paylaşması beklenirken, Türkiye’nin bu konuda bağımsız hareket etme gerekliliği ve stratejik işbirlikleri üzerinde duruluyor.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ hakkında konuşan uzmanlar, söz konusu elementlerin savunma sanayii ve yüksek teknoloji alanlarında kritik rol oynadığını vurguluyor. Atom numaraları 57 ile 71 arasındaki bu elementler, dünya genelinde sınırlı miktarda bulunmaları nedeniyle stratejik önem kazanıyor ve Türkiye’nin bu kaynaklardan artan oranda faydalanması amaç ediliyor.
ESKİŞEHİR DIŞINDA YÜKSEK POTANSİYEL değerlendirmesi yapan uzmanlar, Isparta, Konya, Malatya ve Manisa gibi bölgelerde de rezervlerin bulunduğunu belirtiyor. Bölgesel çeşitlilik, çıkarım ve işleme süreçlerinde maliyetlendirme açısından önemli bir rol oynuyor; bu yüzden üretim kapasitesinin geliştirilmesi, uzun vadeli rekabet avantajı için kritik olarak görülüyor.
GELECEĞİN TEKNOLOJİSİ VE EKONOMİK ETKİ konusunda Prof. Şenay Yalçın, nadir toprak elementlerinin lazer teknolojisi, çip üretimi, reaktör kontrolü ve çelik üretimi gibi alanlarda farklı kullanımlar sunduğunu ifade ediyor. Rezervlerin büyüklüğü kadar işletme maliyetleri de belirgin olacak; zorlu süreçler ve teknolojiye dayalı verimlilik, bu alanın başarısı için belirleyici olacak.
KÜRESEL LİDERLİK ve Türkiye açısından Develi, Çin’in mevcut liderliğinin uzun vadeli rekabet üstünlüğünü bozmayacağını, Türkiye’nin üretim kapasitesini artırması ve yüksek katma değerli ürünlere dönüştürme kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini belirtiyor. Şu anda Çin’in işletmecilik payı nispeten yüksek olsa da, Türkiye’nin iş ortaklıklarını çeşitlendirmesi ve Avrupa-ABD ekseninde ticari ilişkileri derinleştirmesi bekleniyor.
Enerji bağımlılığını azaltacak bir strateji olarak nadir toprak elementlerinin planlı ve güvenli bir şekilde değerlendirilmesi, Türkiye’nin dış ticaretinin kalitesini artıracak ve savunma sanayiinden ileri teknolojilere kadar geniş bir yelpazede yüksek katma değerli üretim kapasitelerini tetikleyecek. Bu süreç, hem ekonomik büyümeyi hem de ulusal güvenliği güçlendirecek şekilde yapılandırılmalı.