Milli Eğitim Bakanı Tekin’in Öne Çıkan Eğitim Politikaları ve Uygulama Uyarıları

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk canlı yayınında eğitim gündemine dair önemli konuları paylaşıyor. Yeni eğitim öğretim yılının hazırlıkları, müfredat değişiklikleri, öğretmen atamaları ve okullarda alınması planlanan tedbirler hakkında açıklamalarda bulunuyor. Tekin, eğitim sürecinin geniş bir kitleyi etkilediğini ve bu süreçte farklı bakış açılarına saygı duymanın önemini vurguluyor. Ülke genelinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmen bulunduğunu belirten bakan, eğitim sektörünün büyüklüğüne dikkat çekiyor.

ZORUNLU KAYIT PARASI bölümünde, öğretmenler odası çalışmalarıyla başlayan istişarelerin yaz aylarında yayımlanan genelgelerle kamuoyu ve öğretmenlerle paylaşıldığını anlatıyor. İlkokul ve ortaokul kaydı için otomatik ve adres tabanlı süreçlerin uygulanması, liselerde ise merkezi yerleştirme ve sınavlı yerleşim ile kayıtlara ilişkin ayrıntılar üzerinde duruluyor. Velilere yönelik olarak şu hatırlatmalar yapılıyor: Kaydı yapılmış olan öğrencilerin okula gidip iletişime geçmelerinin gerekmediği, çünkü kayıt işleminin zaten tamamlandığı yönünde bir anlaşmazlık olmayacağı ifade ediliyor.

OKULLARDA YARDIMCI KAYNAK DAYATMASI konusunda ders kitabı satışının yasak olduğu ve bu konunun ciddi yaptırımlarla takip edildiği vurgulanıyor. Velilerden ve özel okul temsilcilerinden ders kitabı yerine resmi yayımlanan materyallerin kullanılmasını talep eden Tekin, müfettişlerin bu konudaki denetimleri yakın zamanda başlayacağını belirtiyor. Ayrıca özel okulların ders kitabı adıyla satış yapmaması gerektiği ve bu tür ihlallere karşı yönetmeliklerle adımların atılacağını ifade ediyor.

OKUL SERVİSİ ÜCRETLERİ bölümünde ise belediyelerin UKOME kararlarının bu konudaki nihai kararları belirlediğini, Bakanlığın ise bu süreç üzerinde doğrudan bir fiyat belirleme yetkisine sahip olmadığını belirtiyor. Şehirlerin uzaklıkları ve yerel şartları nedeniyle bu alandaki denetimin sınırlı olduğuna değiniliyor.

FAHİŞ FİYAT ARTIŞI ve ÖZEL OKULLAR konularında özel okullara ödenen yıllık ücretlerin dağılımı özetleniyor. Türkiye’de yaklaşık 12.000 özel okul bulunduğu ve bunların büyük bir kısmının (yaklaşık yarısının) 600 bin TL’nin altında yıllık ücretle hizmet verdiği, bazı okulların ise 600 bin ile 1 milyon TL arasındaki ücretler sunduğu belirtiliyor. Tekin, velilere devlet okulu ile özel okul arasındaki farkı vurgulayarak, herhangi birinin tercihinin tamamen buna bağlı olmadığını ifade ediyor. Bu bağlamda, devlet okulları ile özel okulları “kamu sorumluluğunda, kefil olunan okullar” olarak gördüğünü ve eğitimde bir tercih meselesinin altını çizdiğini belirtiyor.

İzah edici not olarak, toplumun farklı taleplerinin olduğu bu dönemde, her iki tür okulun da kamu hizmeti olarak değerlendirildiğini, bu nedenle eğitimde asgari müştereklerin sağlanmasının öncelik olduğunu yineleyen Tekin, özel okullara yönelimin bir zorunluluk olmadığını, tercihin özgür olduğunu ifade ediyor.