Milli Dayanışma Komisyonu: Türkiye için barış ve demokrasi modelinin inşa sürecini keşfedin, kapsamlı vizyon ve dayanışma adımlarıyla ilerliyor.
Terörsüz Türkiye hedefiyle TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Başkanlık görevini sürdüren Kurtulmuş’un başkanlığında toplanmaya devam etti. Toplantının 10. kez TBMM Tören Salonu’nda düzenlenmesiyle, akademisyenler ve diplomatik temsilcilerden oluşan katılım, süreçte şeffaflık ve karşılıklı müzakere ilkesine vurgu yaptı.
Kurtulmuş, toplantıya katılan uzmanlara teşekkür ederek sözlerine başladı ve bugüne kadar sürecin ince ve detaylı bir şekilde planlandığını belirtti. “Şu ana kadar elde ettiğimiz mutabakatlar, süreci hızla tamamlamak için önemli adımlar oluşturdu” ifadelerini kullanarak, kararların çoğunlukla ittifakla alındığını ve temsil gücünün yüksek olduğu bir komisyon ortaya konulduğunu vurguladı. Toplumsal mutabakatı güçlendirecek şekilde geniş kesimleri dinlemek sorumluluğunu da bu süreçte ön planda tuttuklarını kaydetti.
“Türkiye’ye özgü bir model oluşturma hedefi,” ifadesiyle komisyonun amacını açıklayan Kurtulmuş, dinlenen her görüşün barış ve kardeşliğin tesisine katkı sağlaması amacıyla değerlendirildiğini söyledi. Böylece İmralı süreci ve çatışma çözümleri gibi konular üzerinden yapılan çalışmaların derinlemesine analiz edilerek, dünya literatürüne ve demokrasi tarihine ışık tutabilecek özgün bir modelin ortaya konulmasının hedeflendiğini belirtti.
Kurtulmuş, çalışmaların “gayet iyi hesap edilerek” sürdürüldüğünü ve bölgeler arası çeşitli çatışma çözümlerinden dersler çıkararak Türkiye’ye özgü bir yaklaşım geliştirme arzusunu bir kez daha dile getirdi. Komisyonun önceliğinin uluslararası mutabakatı güçlendirmek ve milletin güvenini pekiştirmek olduğunu söyleyen lider, Türkiye siyasetinin bu süreçte önünü açması ve toplumsal destek ile ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
Toplantı boyunca, analar ağlamasın, silahlar konuşmasın çağrısının hayata geçmesi için herkesin sorumluluklarını yerine getirmesinin elzem olduğu ifade edildi. PKK dahil tüm unsurların çatışmayı bırakarak barış sürecine katılım göstermesinin, bölgesel ve küresel koşulların yarattığı baskılar karşısında kalıcı çözüm için kritik olduğuna dikkat çekildi. Bu görüşler, milletin desteğinin merkezinde olduğuna işaret ederken, toplantıların devamında atılacak adımların somut bir toplumsal mutabakatla güçleneceği dile getirildi.