Metrobüs kazaları ve güvenlik önlemleri hakkında detaylı analizler, riskler ve alınabilecek önlemler ile güvenli ulaşım için bilgilendirici içerik.
Türkiye’de metrobüs ulaşım sistemleri, özellikle yoğun şehir merkezlerinde hızlı ve konforlu bir ulaşım seçeneği sunmasıyla tercih edilmekte. Ancak, ne yazık ki, bu sistemde yaşanan kazalar, hem maddi hem de can kayıplarına yol açarak büyük kayıplara neden olmaktadır. Metrobüs kazaları, geçmişte pek çok kişinin hayatını kaybetmesine ve ciddi yaralanmalara sebep olmuştu. 2024 yılı ise, önceki yılların aksine, yeni kazalarla yeniden gündeme geldi. Geçen yıl gerçekleşen 6 kazanın ardından, 2025 yılının ilk beş ayında da 3 ayrı kaza yaşandı, bu da sistemdeki risklerin devam ettiğine işaret etmekte.
10 Mayıs günü gerçekleşen ve çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kazada, büyükçekmece istikametinde seyreden bir metrobüs, Haramidere Sanayi durağında arkadan gelen başka bir metrobüse çarparak durma noktasına geldi. Olay sırasında 37 yaşındaki Ebru Heper hayatını kaybetti, toplamda 40 kişi ise çeşitli derecelerde yaralandı.
Kazada, arkadan çarpan metrobüsün şoförüne ait kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri, kazanın meydana geliş şeklini ortaya koymakta. Her gün binlerce yolcunun güvenle ulaşımını sağlayan metrobüslerin kazaya sebep olan faktörleri ise büyük önem taşımaktadır.
Uluslararası yol ve sürüş güvenliği uzmanı Mert İntepe, Milliyet.com.tr ile yaptığı röportajda, bu kazaların temel nedenlerini ve çözüm yollarını detaylandırdı. “70 km/s hız sınırı, aşırı hız mı? Yoksa başka faktörler mi etkili?” sorusuna yanıt verirken, hızın ve sürücü yorgunluğunun riskleri üzerinde durdu.
İntepe, “Birçok kazanın arkasında, sürücünün yorgunluk ve dikkatsizlik gibi psikolojik nedenleri yatmakta. Hız sınırını aşmak, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı, kazaları tetikleyen ana faktörlerdir. Ayrıca, sürücülerin çalışma koşulları ve mesleki yorgunluk da ciddi riskler oluşturmaktadır.” diye açıkladı.
Sürücülerin, tek başına uzun saatler direksiyon başında kalmasının, dikkatlerini toplamalarını zorlaştırdığını belirten İntepe, “Sürücüler, rutine bağlamış oldukları mesleklerinde, zaman zaman düşüncelere dalabilirler. Bu yalnızlık ve monotonluk, dikkatin dağılmasına ve tehlikelerin fark edilmemesine yol açar. Bu nedenle, sürücülerin psikolojik ve fiziksel sağlığına özen göstermek, alınacak önlemlerin başında gelir.”
İntepe, “Görünür ve kök sebeplerin belirlenmesi, kazaların önlenmesinde büyük önem taşır. Avrupa ülkelerinde, trafik güvenliği konusunda alınan önlemler ve eğitimler sayesinde kazalarda önemli azalmalar sağlanmıştır. Mesela, Hollanda’da bisiklet ve yaya yolları, sıkı eğitim ve denetimlerle güvenli hale getirilmiştir.” diyerek, alınacak önlemleri sıraladı.
Özellikle, “Güvenlik şeritleri ve bariyerler ile trafik akışını düzenlemek, sürücülerin eğitim seviyelerini yükseltmek ve yorgunlukla mücadele için eğitimler düzenlemek” gibi adımların, kazaları önemli ölçüde azaltacağını belirtti. Ayrıca, “Yüksek teknolojili sürücü destek sistemleri ve düzenli psikolojik değerlendirmelerin” de önemli olduğunu vurguladı.
İntepe, “Hollanda’da, trafik sorunlarının en büyük sebebi, eğitim eksikliği ve kültürel faktörlerdir. Bisiklet yollarına ve yaya geçitlerine, kurallara uyulmadığında ciddi cezalar uygulanmakta. Otobüs ve metrobüslerde ise, eğitim ve denetimlerle güvenlik sağlanmakta.” diyerek, farklı ülkelerdeki uygulamaları örnek verdi. Çanakkale’de yaşanan zincirleme kazayı da hatırlatan uzman, sistemsel hataların ve eğitim eksikliğinin, kazaların temel nedenleri olduğunu belirtti.