Mehmet Hüseyin Aydemir’e yönelik dava sürecinin gözaltıdan tahliye aşamasına kadar olan gelişmeler ve bulguları, yargı süreciyle ilgili güncel bilgiler.
Gözaltına alınan Mehmet Hüseyin Aydemir, 2016 yılında bir markette güvenlik kameralarına da yansıyan olayla ilgili olarak Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve Kasten yaralama suçlarından sorgulanmıştır. İlk ifade sürecinde, olay tarihinde Muş’ta bulunduğunu ve denetimli serbestlik tedbiri nedeniyle karakolda imza attığını belirten Aydemir, suçlamaları kabul etmediğini ve kendisini başkalarına benzetenlerin olabileceğini ifade etmiştir.
Yargılama sürecinde, güvenlik kamerası kayıtları ve tanık ifadeleriyle birlikte basit yaralama, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma, iş yerinde silahla yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından toplam 60 yıl hapis cezaları verilmiştir. Ardından ceza Yargıtay tarafından onanmıştır. Adli süreçler sürerken Aydemir, 2023 yılında açlık grevine başlamış ve avukatı İhsan Çelik aracılığıyla çeşitli bilirkişi raporları talep edilmiştir.
İlk bilirkişi raporları Ankara’daki Aktif Kriminal Laboratuvarı’ndan gelen 28 Kasım 2023 tarihli raporda, müşteki ve sanığın fotoğrafları arasındaki benzerliğin bazı parametrelerle karşılaştırıldığını; ancak 15 parametrik ayırt edici fark bulunduğu ve bu nedenle şüphelinin aynı kişi olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu bulgu, mahkeme tarafından kabul edilerek tahliye sürecini hızlandırmıştır.
Sonraki yargılamalarda, Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nın 11 Ocak 2024 tarihli raporu, yüz karşılaştırmasında mevcudiyet gösteren benzerliğin kuvvetle muhtemel farklı kişiler olduğunu belirtmiştir. Bu gelişme üzerine 18 Ocak 2024’te Aydemir tahliye edilmiş ve takip eden süreçte Adli Tıp Kurumu’nun yeni raporları da aynı doğrultuda sonuç vermiştir. 26 Aralık 2024’teki duruşmada ise mahkeme, önceki hükümlerin iptaliyle birlikte isnat suçların sanık tarafından işlenmediğine karar vermiş ve hüküm 7 Ocak 2025’te kesinleşmiştir.
Bu süreçte avukat İhsan Çelik, müvekkilinin yaklaşık 8 yıl özgürlüğünden mahrum kaldığını vurgulayarak Adalet Bakanlığı Tazminat Komisyonluğu’na toplam 17 milyon TL’lik tazminat talebinde bulunmuştur. Avukat, geçmişte görüntülerin doğrulanması için yapılan başvuruların reddedildiğini belirtmiş, yeniden yargılama taleplerinin de bazı durumlarda karşılık bulduğunu ifade etmiştir. Bu yeni gelişmeler, açlık grevi esnasında yapılan ek bilirkişi başvuruları ve dijital delillerin karşılaştırılmasıyla müvekkilin aklanması sürecine işaret etmektedir.