Meclis ve kriz sürecinde güç dengelerini analiz eden, kongre maratonunu işleyen güncel ve etkileyici bir anlatı.
Geleneksel karşılamalarda değişiklik yaparak Meclis’e girişleri ve oturma düzenlerini farklı bir bakışla ele alıyoruz. Cumhurbaşkanı’nın konuştuğu yerde dinlemek yerine, bulunduğu anların kendine özgü dinamiklerini sorgulayarak, cort-bas ilişkisini yeniden tanımlıyoruz. Bu süreçte bazı adımlar “üstüme düşeni yaparım” idealiyle pekişiyor; F-35 konusundaki haksızlıklar ise Türkiye’nin hak ettiği paylaşımların halen yerine getirilmediğini gösteriyor. Ülkedeki savunma sanayi alanında, mevcut desteğin artırıldığı ve ek teklifler içeren bilgiler netleşirken, yaklaşan kararlar için kendi iç hesaplarımızı güçlendirmek gerektiğini savunuyoruz.
“Yavaş, kuvvetli bir seçenek” olarak görülen aday arayışı, Ekrem İmamoğlu’nun başı çektiği bir çerçevede şekillenirken, Mansur Bey’in konumu da tartışmaların bir parçası haline geliyor. Adaylık süreciyle ilgili kararlılıklar bireysel tercihlerden ziyade parti içi dengelere dayanıyor ve bu denge, adaylar arasındaki rekabeti sınırlı tutuyor. Buna karşılık parti içi dinamikler, üst düzey yöneticiler arasındaki uyum ve güven temelinde ilerliyor.
Özel’e yönelik adli süreçteki kararlar, kamu görevi gören kişilerin güvenliğini ve hesap verebilirliği vurguluyor. Basit yaralama suçundan verilen ceza ve tahliye kararı, bu tür olayların sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Belediye yönetimindeki uygulamalarda ise yurt dışına çıkış yasağı gibi adli kontrol tedbirleri, karar alma süreçlerinin tarafsız ve denetlenebilir olduğuna işaret ediyor.
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin merhum başkanı Ferdi Zeyrek’i anma amacıyla kurulan vakıf üzerinden, yerel sevgi ve dayanışmanın korunması gerektiği mesajı paylaşılıyor. Özgür Özel, bu anma vesilesiyle vakfın sahiplenilmesinin, Manisa’nın iyiliğine hizmet etmek olduğuna vurgu yapıyor.
Kongre süreci ve değişim dinamikleri CHP’de yaklaşık 750 ilçe kongresi tamamlandı; değişimler genel olarak dörtte bir oranında gerçekleşiyor. İlk il kongresi Karaman’da, Ankara ve İstanbul kongrelerinin ise 18-19 Ekim tarihlerinde yapılması planlanıyor. Kurultay öncesi 1200 seçilmiş delegenin netleşmesi için süreç hızlı ilerliyor. Genel tabloya bakıldığında, bazı illerde il başkanlarında değişimin sınırlı olduğu görülüyor; cezaevinde bulunan illerde ise değişim ihtimali daha belirginleşiyor.
İç çekişme istenmiyor Yönetim ekipleri arasında genelde uzlaşı göze çarpıyor ve yarış, özellikle Genel Başkan ile merkez ekipleri arasında sınırlı bir düzeyde kalıyor. Mevcut dava süreçlerinin ve Gürsel Tekin’in tutumunun bu durumu pekiştirdiği belirtiliyor. / MEHTAP GÖKDEMİR Ankara