Marmara’da müsilaj ve denizanası tehlikesiyle mücadele eden balıkçıların sesi: etkili çözümler ve dayanışma için güncel değerlendirme.
Gemi̇lik ve Mudanya’nın kıyılarından Tekirdağ ve Balıkesir’in suları boyunca denize açılan balıkçılar, müsilajla tekrar karşı karşıya kaldı. Denizlerinde süregelen salya tabakasını temizleyemeyen ağlar, balıkçılar için eskisinden daha ağır bir yük haline geldi. Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Vekili Kadir Aksu, denizanası popülasyonundaki artışı vurgulayarak kıyıların bu canlıyla adeta dolduğunu söyledi. Eylül ile Ekim aylarında denizanasının azalmasını beklerken, müsilajın yeniden belirginleştiğini dile getirdi. “Balıkçılarımız müsilaj var diyor ama biz buna denizanası salgısı diyoruz,” sözleriyle ağlarını temizleyemediklerini aktardı. Aksu, ağı müsilaj kapladıkça, bazı bölgelere ulaştıklarında denizanasının zarar gördüğünü belirtti.
Müsilajın tekrar kendini göstermesi, ağları çekecek güçte yüzey suyuna temas eden salgının kıyılara kadar ulaştığını gösteriyor. Eylül ayındaki balıkçılık seyrinin normal seyrinde geçemediğini söyleyen Aksu, “Geçen sene 8 ay denize çıkamadık; bu yıl da iki ay balıkçılık durmuş durumda,” dedi. Tekirdağ balıkçılarından gelen görüntüler de ağların müsilajla bozulduğunu doğruluyor. Heryere bu sorunu ilettiklerini, fakat çözüm bulunamadığını ifade eden Aksu, Marmara’daki balıkçılığın el birliğiyle bitme noktasına geldiğini söyledi.
Denizanası ile mücadelede temas etmek neredeyse imkânsız hale geldi; ağları çekerken yüzümüze sıçrayan su ve salyalar deride ağır yaralanmalara yol açıyor. “Neyle mücadele edeceğimizi şaşırdık,” ifadesiyle yaşanan zorlukları dile getirdi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı da, “Yine, yeniden müsilaj başladı” diye konuştu. 15 Eylül itibarıyla Şarköy kıyıları, Gemlik Körfezi, Bandırma Körfezi, Erdek Körfezi ve Çanakkale Boğazı girişinde müsilaj tespit edildiğini kaydeden Sarı, bu durumun ekim-kasım aylarına göre çok hızlı geliştiğini belirtti.
Gelecek haftalarda Marmara’nın genelinde müsilaj üzerinde daha çok konuşulacağını öngören Sarı, “Bir sürü faktörün birleşmesiyle artan sıcaklıklar, durağan deniz şartları ve yükselen kirlilik; üçlüsü bir araya gelerek müsilajı tetikliyor,” diye açıkladı. Tedbir alınmazsa her yıl tekrar etme veya sürekli hale gelme ihtimali bulunduğunu ifade eden Sarı, Marmara Denizi Eylem Planı’na dönmenin önemli olduğunu vurguladı. Çevresel sorunların balıkçılık sektörüne etkisini anlatan Sarı, küçük ölçekli balıkçıların balık avlayamaz hale geldiğini ve endüstriyel balıkçıların da Marmara’yı terk ettiğini söyledi.
Sarı’nın önerileri arasında çalışmayan arıtma tesislerini işletmeye almak, devam eden arıtma projelerini hızla tamamlamak, ileri biyolojik arıtmayı hızlandırmak, endüstriyel atıkların arıtılmasını artırmak, merkezi ve yerel yönetimler arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve ulusal farkındalık kampanyalarıyla denizle olan ilişkimizin yanlış yönlerini düzeltmek yer alıyor. Ayrıca toplantılarla zaman kaybetmemek ve sorumlulukları paylaşarak sahada hızlı adımlar atmanın önemine vurgu yapılıyor.