Marmara Fay Hattı’nın doğuya kademeli kırılma ve 7 büyüklüğündeki deprem riski üzerine yeni bulguları, deprem güvenliği ve şehir planlaması için güncel bilgiler.

İstanbul’u doğrudan ilgilendiren yeni bir bilimsel çalışma, Marmara Denizi’nde Ana Marmara Fay Hattı’nın (MMF) doğuya doğru kademeli biçimde kırıldığını gösteriyor. Avcılar ile Prens Adaları hattındaki segmentlerde 7 büyüklüğünde deprem potansiyeline dikkat çekiliyor ve fayın artık gerçek zamanlı olarak izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Marmara Fayı Avrupayı En Yüksek Riskli Noktalardan Biri
Çalışmaya göre MMF, Avrupa’daki en yüksek sismik risk taşıyan faylardan biri olarak öne çıkıyor. 2025 yılında 6.2 büyüklüğündeki Marmara depremi, son 60 yılın en güçlü depremi olarak kayıtlara geçti ve fay boyunca gerilimin birikimi bu bölgeyi daha kırılgan hale getiriyor.
İlerleyen Yıllarda Doğuya Doğru Aktivite
Analizler, yaklaşık 20 yıllık sismik veri üzerinden son 15 yılda MMF boyunca 5 ve üzeri depremlerin belirgin biçimde doğuya kaydığını gösteriyor. Bu durum, batıdan doğuya doğru kısmi kırılmaların ilerlediğini ve fayın bazı bölgelerinde stresin birikmeye devam ettiğini işaret ediyor.
Kilit Segmentler
İstanbula yakın Prens Adaları segmenti büyük ölçüde kilitli konumda ve 7 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli bulunuyor. Son depremlerin bıraktığı stres birikiminin bu bölgedeki riski artırdığı belirtildi.
Avcılar Segmentine Özel Uyarı
Kumburgaz ile Prens Adaları arasındaki Avcılar segmenti, son yıllarda yoğun sismik aktivite gösterse de nispeten sessiz kalmasıyla dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu durumun orta veya büyük bir depremin habercisi olabileceğini ifade ederek, bu bölgenin en az 6 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini belirtiyor.
Gerçek Zamanlı İzlemenin Önemi
Çalışma, kuzey Marmara’daki fay segmentlerinin sürekli ve gerçek zamanlı olarak izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Profesyoneller, stresin doğuya aktarılmasının İstanbul’un güneyindeki faylarda yeni kırılmaları tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.
Naci Görür, Marmara’daki tarihsel depremlere atıfta bulunarak, deprem dirençli kentler kurmanın çözüm olduğuna işaret ediyor ve kentsel dönüşümün tek başına yeterli olmadığını belirtiyor. Şener Üşümeysoy ise çalışmaların bilimsel dayanağı konusunda tartışmalar sürerken, Adalar Fayı’nın aktif olmadığı yönündeki görüşleri sürdürüyor ve Kumburgaz Çukuru’nun olası kırılmasının büyük deprem riski taşıdığını savunuyor.
Okan Tüysüz: 7,2’ye Kadar Büyük Bir Deprem Olası
Okan Tüysüz, uluslararası çalışmanın veriye dayalı olduğunu ve Marmara’da beklenen büyük deprem riskinin net biçimde görüldüğünü vurguluyor. 21 kilometrelik kilitli bir bölümün fay hattının kritik kısmını oluşturduğunu belirten Tüysüz, Doğu-Batı yönünde ilerleyen fay hatlarının İzmit Körfezi’ne ve sonrasında karaya uzandığını açıklıyor. Türkiye’deki geçmiş depremlerle uyumlu bir tablo çizen Tüysüz, en büyük tehlikenin 7,2 büyüklüğüne kadar çıkabilecek olası deprem olasılığı olduğuna dikkat çekiyor.