Malatya’daki olay: Aşırı şiddet ve aile içi gerilimin sarsıcı ayrıntılarıyla, güvenlik, adalet ve çözüm arayışını irdeliyoruz.

Beste Kızılay’ın, evinde uğradığı silahlı saldırının ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı ve ne yazık ki kurtarılamadığı belirtildi. Karnındaki bebeğin oksijensiz kalması nedeniyle hayatını kaybettiği kayıtlara geçti. Olayla ilgili olarak tutuklu sanık Alican Kızılay hakkında “eşe karşı kasten öldürme” suçlaması yöneltilirken, babası Dursun Kızılay ile annesi Gülay Kızılay ile birlikte aileye mensup A.K. ve F.K. hakkında ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlamasıyla dava başlatıldı.
Duruşma salonuna çelik yelekli olarak getirilen Alican Kızılay, savunmasında olayın kazara gerçekleştiğini öne sürdü. Eşiyle balkonda oturduklarını, silahı masaya koyarken yanlışlıkla tetiklediğini iddia eden sanık, şarjörü çıkarmış olduğunu ve namluda mermi olup olmadığını bilmediğini söyledi. O gün alkol aldığını belirten Kızılay, doldur-boşalt yapıp yapmadığını hatırlamadığını ifade etti.
Hastanede Öğrendim Suç delillerinin gizlenmesiyle suçlanan baba Dursun Kızılay ise o an salonda televizyon izlediğini söyleyerek, gelininin silahla vurulduğunu hastanede öğrendiğini anlattı. Yerdeki Silahı Dolaba Koydum diye konuşan anne Gülay Kızılay ise balkona çıktığında gelinin yüzünde kan gördüğünü, ama olayın nasıl geliştiğini bilmediğini kaydetti.
Suça sürüklenen çocuk A.K. ise yengesini sedyeyle götürürken yerdeki silahı alıp dolaba koyduğunu beyan etti. Ayrıca Beste Kızılay’ın babası Ahmet Fuat Özhan, kızının mermere düşmesiyle yaralandığı yönündeki önceki bilginin yanlış olduğunu belirterek, tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu açıkladı. Anne Gülay Özhan da benzer şekilde olay hakkında ailenin yanıltıldığını ifade etti ve sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Duruşma sonrası adliye önünde yapılan açıklamada baba Özhan, “Kızım 22 yaşında, doğum yapmasına 10 gün kala 11 Nisan’da vurularak hayatını kaybetti. Başka anneler ağlamasın; ruhsatsız silahların ihbar edilmesi bu tür can kayıplarını önleyebilir” dedi. Tanık polis memuru Sinan Y., olay yerine geldiğinde tabancanın bulunmadığını, şarjörün sandalyede ve yerde kan birikintileri olduğunu, sıcak sobaya atılmış olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün davaya katılma talebini kabul ederken, Malatya Barosu’nun talebini reddetti. Tanık Durmuş Kızılay ve Burcu Ekici’nin bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi ve olay sonrası 112’ye yapılan ihbar görüşmesinin ses kaydı ile ilgili evrakların mahkemeye iletilmesi talep edildi. Duruşma ise ileri bir tarihe ertelendi.