Lipödemde hormonal düzen ve lenfatik durgunlukla mücadelede etkili stratejiler, belirtileri hafifletir ve yaşam kalitesini artırır.

Hatta mide küçültme operasyonu sonrası bile hastanın bedeni incelirken lipödemli yağlar yer değiştirmez ve daima sorun kalır. Uzmanlar, lipödemin eski çağlardan günümüze uzanan bir genetik mirasın modern yaşamla birleşmesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık ve estetik sorun olduğunu belirtiyor.
Yağ dokusunun dolaşımın zayıf olduğu bölgelere yerleşmesi nedeniyle lipödem, basit kalorilerin hesabıyla kolaylıkla çözümlenmez. Ayrıca büyüyen yağ hücreleri lenfatik akışta durgunluk yaratabilir; bu da sıvı birikimini artırır ve drenajı daha da bozar. Böylece kısır döngü sürekli devam eder.
Tanı konulmadığında hastalar sık sık yeni diyetler deneme eğilimindedir ve bu süreç psikolojik olarak ağır sonuçlar doğurabilir. Başta tepkisel yeme atakları olmak üzere yeme bozuklukları gelişebilir ve ilerleyen aşamalarda anoreksiya gibi sorunlar da görülebilir.
Yağ dokusundaki kronik iltihaplanma lipödemli kişilerde sık rastlanan bir durumdur ve bu durum vücudun yağ yakma kapasitesini olumsuz etkiler. Aynı zamanda tiroid ile ilgili sorunlar da lipödemde sıkça karşımıza çıkar ve hastalığın ilerlemesini ciddileştirebilir.