Laszlo Krasznahorkai’nin Nobel Zaferi ve Türkçe yayınlarda yeni baskılar hakkında güncel bilgiler ve incelemeler.
Çağın önemli edebi seslerinden Laszlo Krasznahorkai, Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi olarak duyuruldu. 71 yaşındaki Macar yazarın eserleri, “kıyametvari terörün ortasında sanatın gücünü yeniden gösteren” etkileyici ve vizyoner nitelikleriyle ödüle layık görüldü. Krasznahorkai’nin adını dünya edebiyatına taşıyan başyapıtı olan Şeytan Tangosu, yazarın uluslararası ününü perçinledi ve 1985 yılında yayımlanan romanı, 1994’te Béla Tarr tarafından yedi saatlik siyah-beyaz bir film olarak sinemaya uyarlanarak daha geniş kitlelere ulaştı. Bu ikili etkileşim, yazarın farklı dillere çevirilerini de tetikledi ve Türkçe’de de pek çok eseri yayımlandı. İlk kez 2013 yılında Can Yayınları tarafından Türkçeye çevrilen Şeytan Tangosu, o dönemden bu yana sıkça tartışılan bir yapıttı.
Yeni baskılar kapıda — Nobel açıklamasının ardından yayınevleri hatırı sayılır bir talep artışı kaydetti. Krasznahorkai’nin Türkçe çevirileri, baskıların tükenmesi nedeniyle süreklilik gösteremedi. Can Yayınları, özellikle Şeytan Tangosu başta olmak üzere yazarın Türkçeye çevrilen tüm eserlerini yeniden baskıya alarak rafları yeniledi. Kısa süre içinde yeniden yayımlanacak eserler vatandaşların merakını üst seviyeye taşıdı; bazı platformlarda ikinci el fiyatları da yükselişe geçti. Örneğin Seio Bo Ora Aşağıdaydı ve Direnişin Melankolisi gibi eserler için talep sürüyor ve fiyatlar nadir bulunan baskılarla ilişkili olarak değişiyor. Şeytan Tangosu’nun 2013 baskısının ilk satış fiyatı dikkate değer bir rakam olan 1.125 TL olarak hatırlanıyor.
Romanlarda sürpriz ilişkiler — Edebiyat çevrelerinden Gülenay Börekçi, Krasznahorkai’nin eserleri ve karakterleriyle ilgili ilginç bir tespit paylaştı. Egoistokur’da yayımlanan “10 maddede László Krasznahorkai” yazısında yazarın The Last Wolf adını taşıyan romanında Türk popüler kültürüne atıflarda bulunduğu dile getirildi: bir barda oturan karakterin arka planda Tarkan ve Mustafa Sandal’ın çalması, tavrı ve atmosferi ironik bir zıtlıkla zenginleştirdi. Bu gözlem, Krasznahorkai’nin eserlerine yeni bir bakış açısı kazandırıyor ve Türk okuyucular için ilginç bir bağ oluşturuyor.