La Traviata: Aşk, Ahlak ve Toplumsal İyileştirme içeren gerçekçi bir opera yolculuğu; tutku, fedakarlık ve toplumsal baskılarla dans eden unutulmaz bir deneyim.

La Traviata, sahnede toplumsal ikiyüzlülüğün ve bireylerin kendi ahlakını inşa etme çabasının iz bırakan bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Eser, mitolojik ya da tarihsel temaların ötesine geçerek günlük yaşamın içinden bir aşk ve fedakârlık öyküsünü öne çıkarıyor.
İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin büyüleyici melodileriyle hayat bulan librettosu Francesco Maria Piave tarafından kaleme alınan bu yapıt, Paris’in gece hayatında dikkati çeken Violetta ile genç Alfredo Germont arasındaki derin bağa odaklanır. Hikâye, bir hastalığın pençesinde mücadele eden bir kadının trajik romantizmini işlerken, aşkın gücünü ve toplumun önyargılarını soru işaretleriyle karşı karşıya getirir.
Toplumsal eleştiri ve kadınların karşılaştığı önyargılar ile ahlaki değerlerin ikiyüzlülüğü, eserin temel tartışma noktaları olarak öne çıkıyor. Rejisör Recep Ayyılmaz’ın sanatsal çeşitlilikten faydalanarak şekillendirdiği yorumlar, bu klasik eseri İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahnesinde yeni bir söylemle izleyiciyle buluşturuyor.