Kuş gribi H5N1 ve H5N5 ile memelere uzanan tehditin yeni dalgasını inceleyen kapsamlı bir analiz ve güncel risk değerlendirmesi.

Geçtiğimiz hafta Jackson Hole Vadisi’nde bulunan bir dağ aslanının H5N1 kuş gribi enfeksiyonu nedeniyle ölmesi, virüsün yalnızca kuşlar arasında kalmadığını gösterdi. Bakteri Uzmanı Ali Rıza Akın, bu gelişmeyi, virüsün artık gökyüzünün ötesinde ormanlarda ve karada da etkisini gösterebileceğine dair önemli bir uyandırma çağrısı olarak nitelendirdi. Akın, “Virüs kapı aralamaya başladı. Normalde yalnızca kuşlara özgü bir patojen, memeli dokusuna tutunamazdı ama son yıllarda çeşitli memeli türlerinde vakalar görüldü; bu, konak hücre reseptörlerine uyum sağlamak üzere evrimleştiğini işaret ediyor” ifadelerini paylaştı ve bu durumun insana yönelik potansiyel riski artırdığını vurguladı. Bu mekanizmanın kurulduğu ve artık sadece gökyüzünde değil, ormanda, karada ve belki de gelecekte insanlarda da kendini gösterebileceği yönünde uyarılar yükseliyor.
Jackson Hole’daki olay, H5N1’in insandan insana bulaşma kapasitesi konusunda yıllardır süren endişeleri bir kez daha derinleştirdi. Uzmanlar bunun, virüsün mutasyon geçirmesi halinde küresel bir salgına dönüşme riski taşıdığını ileri sürüyordu. Bu vaka, virüsün konak türlerini genişletme ve daha çok türe uyum sağlama eğiliminde olduğuna dair somut bir işaret olarak değerlendiriliyor.
ABD’deki gelişmede ise Washington’da yaşayan bir kişinin, H5N5 kuş gribi enfeksiyonu nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirildi. Yetkililer, bu vakayı insandan insana bulaşma açısından tedirgin eden bir kanıt olarak görmüyor; ancak yakın temaslı kişilerin izlenmesi sürüyor. Yetkililer, evcil ve yaban hayatı arasındaki temasın bu hastalığın yayılma kaynağı olabileceğini belirtiyor.
H5 ailesinin baskınlığı konusundaki yeni bulgular, bu virüsün çeşitlenerek insanlara sıçrama ihtimalini daha da güçlendiriyor. H5N5’in insana bulaşması, H5 ailesinin artık daha karmaşık ve çok başlı bir tehdit olarak ortaya çıktığını gösteriyor. Uzmanlar, bu virüs kombinasyonlarının insani etkileri konusunda sürekli bir tetikte olunması gerektiğini belirtiyorlar. “Virüs önce kuşlarda, sonra deniz canlılarında, ardından memelilerde görünüp nihayetinde insanda kendini gösterebilir” diyen Akın, evrimsel süreçlerin hızla ilerlediğini ve her mutasyonla belirsizliğin artığını ifade ediyor.
Sağlık yetkilileri, bu gelişmeler ışığında halk sağlığı riskinin şu aşamada düşük olduğunu belirtiyor; ancak “sessiz bir bomba” olarak tanımlanan H5N1 ve H5N5 ağının, dikkatli ve sürekli izlenmeyi gerektirdiğini vurguluyorlar. Uzmanlar, virüs kombinasyonlarının yeni kapılar açabileceğini ve bunun yeni salgın senaryolarını tetikleyebileceğini hatırlatıyorlar. Adım adım ilerleyen mutasyonlar, virüsün insandan insana geçiş kabiliyetinin kilidini açabilir ve bilim insanları bu gerçeği sürekli olarak hatırlatıyorlar.
GÜNDEMDEKİ KARARLAR Jackson Hole’daki vaka sonrası Washington’da meydana gelen ölüm, Küresel düzeydeki alarmı artırdı. Yetkililer, temaslı kişilerin izlenmesine devam ederken, testler çoğunlukla negatif sonuç veriyor. Bu vakaların, yalnızca hayvanlardan insanlara değil, evcil ve yaban canlılar arasındaki etkileşimlerden de kaynaklanabileceği düşünülüyor. H5 ailesinin genişlediği ve insana sıçrama potansiyelinin güçlendiği açıktır ve bu da yeni bir salgın riskinin altında yatan mekanizmaları tetikliyor.
Son olarak Akın, “H5N5’in insana geçmesi, doğanın artık sessiz olmadığına dair net bir uyarıdır. Virüsün farklı alt tipleri deneyerek insan bariyerlerini test etmeye devam edeceğini” belirterek, her mutasyonun bir adım daha yaklaşmak anlamına geldiğini söyledi. Bu nedenle bilim insanları, virüsün varyantlarını dikkatle izlemeye ve olası bir insandan insana bulaşma durumunu erkenden tespit etmeye odaklanıyorlar.