Kurultay krizini, mutlak butlan tartışmasını ve erteleme ihtimallerini 5 senaryo ile analiz eden kapsamlı bir değerlendirme.
Parti içindeki hukukçular, kurultayın iptali halinde mahkemenin hükümlerinin nasıl uygulanacağına dair net bir yol ortaya koyuyorlar. Kararın kayyum yerine mutlak butlan olarak değerlendirilmesi halinde süreç farklı işler. Bu çerçevede şu anda erteleme ihtimali üzerinde yoğunlaşılıyor; mahkeme kararını hemen yürürlüğe koymazsa, kesinleşmesini takip eden aşamalar devreye girer. İstinaf ve Yargıtay aşamaları bulunduğundan kararın kesinleşmesi de ayrı bir süreç gerektiriyor. Eğer mahkeme tedbir kararı verirse hemen uygulama başlar; tedbir verilmez ve yalnızca iptal kararı çıkarsa resmi olarak yok hükmünde sayılma olasılığı doğar ve bu da bir süreci tetikler. Kesinleşmenin ardından Özgür Özel görevde kalmaya devam eder. Şu anda olağanüstü kurultayın önünde herhangi bir engel görünmüyor; ancak mahkeme kurultay delegelerinin delegeliklerini geçici olarak askıya alırsa, olağanüstü kurultay yapılamaz. 21 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultayın öncesinde 15 Eylül’de mutlak butlan-kayyum kararının çıkması durumunda dahi gelecek olanın ömrü yalnızca birkaç günle sınırlı olabilir.
Kurmaylar şu anda mahkemeden erteleme talebinde bulunuyor. Boşlukları dolduracak beş senaryo ise şu şekilde öne sürülüyor:
KILIÇDAROĞLU’NA AYNI MUAMELE! Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutlak butlanı kabul etmesi durumunda Genel Merkez’in izleyeceği strateji de kurmaylar tarafından belirleniyor. Eğer bu durumda butlanı kabul ediyorsa Tekin’e yaptığımız muameleyle aynı yaklaşım uygulanır; bu da Kılıçdaroğlu’nun parti içinden ihraç edilip edilmeyeceğini de etkiler. Böyle bir durumda Tekin’e yapılan muamele ile benzer bir uygulama söz konusu olabilir.