Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu Kapanış ve Değerlendirme

Uluslararası Katılım ve Etkinliklerin Önemli Sonuçları

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, küresel ulaşım sektörünü ilgilendiren önemli bir forumun kapanışında yaptığı açıklamalarla, bu tarihi etkinliğin detaylarını ve elde edilen başarıları paylaştı. Bu ilk kez düzenlenen forum, dünya genelinden çeşitli ülkelerin yüksek düzeyde temsil edildiği geniş katılımıyla dikkat çekti. Katılımcı ülkeler arasında 80’den fazla devlet ve hükümet temsilcisi, 38 bakan ve 17 bakan yardımcısı yer aldı. Ayrıca, üç gün süren etkinliğe yaklaşık 3 bin 500 uluslararası misafir katılarak, küresel ulaşımın geleceğine yön verecek önemli tartışmalara sahne oldu.

Resmi Açılış ve Katılımcı Profili

Forumun açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi. Açılış töreni sırasında yaklaşık 2 bin 800 katılımcı, Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu önemli organizmaya katılım sağladı. Bu süreçte, 12 farklı mutabakat ve anlaşma metni imzalanarak, ulaşım ve lojistik alanında yeni iş birliği ve projelerin temelini attık. Bu anlaşmalar, hem bölgesel hem de küresel ulaşım ağlarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Uluslararası İş Birliği ve Mutabakatlar

Uraloğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin diğer ülkelerle imzaladığı çok sayıda mutabakat zaptını ve anlaşmayı detaylandırdı. Bunlar arasında özellikle Fas, İspanya, Moritanya, Suriye, Kamboçya, Karadağ ve Liberya ile gerçekleştirilen anlaşmaların öne çıktığını belirtti. Ayrıca, bu süreçte birçok ülkeden bakanlar ve üst düzey temsilcilerle ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmeler, hem bölgesel hem de küresel ulaşım stratejilerini geliştirmek adına büyük önem taşıyor.

Panel ve Oturumlar ile Zenginleşen Program

Forum kapsamında toplam 24 panel ve oturum düzenlendi. Bu panellerde, Orta Doğu’nun Orta Asya ve Avrupa ile bağlantısı, Afrika ile küresel transit koridorların geliştirilmesi, yeşil enerji ve sürdürülebilir ulaşım gibi önemli konular ele alındı. Ayrıca, bölgesel ve küresel aktörlerin katılımıyla, geleceğin ulaşım vizyonu şekillendirildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katıldığı paralel oturumda, dünyadaki jeopolitik gelişmeler ve ulaşım üzerindeki etkileri masaya yatırıldı. Bakanların ve uzmanların görüşleri, bu alanın ilerlemesi için yol gösterici nitelikteydi.

Finansman ve Yatırım Alanındaki Gelişmeler

Forumda, uluslararası finans kuruluşlarının desteğiyle oluşturulan “Bankalar Sokağı” adlı alan kuruldu. Bu alanda Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türk Eximbank, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ile Birleşik Krallık Eximbank gibi finans kurumları, ulaşım projelerine ulaşımı kolaylaştıracak finansman imkanlarını tanıttı. Ayrıca, 40’ın üzerinde firmanın katılımıyla düzenlenen fuar ve stant alanında, özel sektör temsilcileri ile potansiyel iş birlikleri ve projeler detaylandırıldı. Bu adımlar, ulaşım ve lojistik sektöründeki yatırımların artmasına katkı sağlayacak önemli gelişmeler oldu.

Ortak Yönlendirme ve Yeni Mutabakatlar

Başta Afrika kıtası olmak üzere, bölgesel ve kıtasal ulaşım hatlarının entegrasyonu büyük önem kazanıyor. Uraloğlu, Afrika ülkeleriyle imzalanan mutabakat zaptını ve kurulacak olan ortak yönlendirme komitesiyle, kıtasal bağlantıların güçlendirilmesine yönelik önemli adımlar atıldığını belirtti. Somali, Gana, Moritanya, Kongo, Cibuti, Liberya ve Gine gibi ülkelerle yapılan bu anlaşma, Türkiye’nin küresel ulaşım ağlarındaki rolünü pekiştirmektedir. Bu mutabakat, bölgesel gelişim ve ekonomik entegrasyon açısından kritik bir aşamayı temsil ediyor.

Alternatif Koridorlar ve Çözüm Arayışları

Türkiye, sadece mevcut ulaşım koridorlarını değil, aynı zamanda yeni alternatif yolları da geliştirmeye büyük önem veriyor. Bakan Uraloğlu, dünyanın farklı bölgelerindeki ulaşım ve enerji hatlarının güvenliği ve sürekliliği için, yeni projeler ve iş birlikleriyle, bu koridorların zayıflamasını önlemeyi hedeflediklerini ifade etti. Özellikle Süveyş Kanalı ve Hürmüz Boğazı gibi stratejik noktaların güvenliğinin sağlanması ve olası krizlere karşı alternatif yolların geliştirilmesi, uluslararası iş birliğinin temel taşlarıdır. Bu kapsamda, yeni projelerin ve ortaklıkların hayata geçirilmesi, küresel ticaretin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

Ulaştırma Yatırımlarında Dev Adımlar

Türkiye, ulaşım ve iletişim altyapısına toplamda yaklaşık 300 milyar dolar civarında yatırım yaptı. Bu yatırımların büyük kısmı, karayolları, demiryolu ve havayolları projelerine yönlendirilmiş durumda. Uraloğlu, bu yatırımların üretime katkısının 1 trilyon 65 milyar dolar seviyesine ulaştığını ve yaklaşık 1 milyon 500 bin kişinin istihdam edilmesine imkan sağladığını belirtti. Bu rakamlar, Türkiye’nin ulaşım sektöründeki gelişmişlik seviyesini ve küresel rekabet gücünü gösteriyor. Ayrıca, yeni projeler ve teknolojik gelişmelerle, ulaşımın daha hızlı ve sürdürülebilir hale getirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Orta Koridor’un Stratejik Önemi ve Gelişimi

Orta Koridor, Türkiye’nin Hazar Denizi üzerinden Orta Asya ve Avrupa’ya ulaşımda kritik bir rol üstleniyor. Bu koridorun toplam uzunluğu yaklaşık 2 bin 150 kilometre olup, büyük ölçüde tamamlanmış ve aktif geçişlere açık durumda. Uraloğlu, bu koridorun kapasitesinin artırılması ve altyapısının güçlendirilmesi için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti. İstanbul’daki köprü üzerinden demiryolu geçişi gibi projeler, bu hattın etkinliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, 6 milyar doların üzerinde finansman sağlanarak, yeni demiryolu ve lojistik merkezleri kuruluyor. Bu çerçevede, toplamda 50 milyar dolarlık yatırım planlanıyor ve yıllık ticaret hacminin 75 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bu gelişmeler, bölgesel ticaretin hızla büyümesine katkı sağlayacaktır.

Geleceğe Yönelik Stratejiler ve İş Birliği

Uraloğlu, ulaşım koridorlarının güçlendirilmesi ve sürdürülebilirliği adına, dünya genelinde yeni projeler ve ortaklıklar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, mevcut ulaşım hatlarının zayıflatılmasının önüne geçmek ve bölgesel entegrasyonu sağlamak için, farklı ülkelerin ve kurumların ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin, 3 Deniz Girişimi gibi bölgesel projelerde stratejik ortak olmasının, bölgesel istikrar ve kalkınma açısından büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Bu çerçevede, uluslararası iş birliği ve sürdürülebilir projelerle, ulaşımda yeni bir dönemin başlangıcı hedefleniyor.