Küresel piyasaların bu hafta nabzı: Fed inisiyatifi, ABD-Çin görüşmeleri ve enflasyon takibiyle yatırımcılar yön arıyor.

Geçen haftaya ABD ile Çin arasındaki temaslardan gelen olumlu sinyallerle başlayan küresel piyasalarda risk iştahı, Fed’in kararlarıyla bir miktar törpülendi. Fed, politika faizini öngörülen şekilde 25 baz puan indirirken, piyasalarda ılımlı bir yönelişi korudu; ancak Powell’ın açıklamaları sonrasında bu dinamizm bir süre zayıfladı. Fed’in bilanço küçültme süreci ise 1 Aralık itibarıyla sonlandırılacağını duyurdu.
Fed Başkanı Jerome Powell, Aralık toplantısında daha fazla indirimin kesin olmadığını ve politika rotasının önceden belirlenmiş olmadığını vurgulayarak piyasalardaki belirsizliği yaşandı. Aralık için karar alınmamasını belirtmesi, gelecek yıl için ilave indirim beklentilerini zayıflattı; bunun sonucunda piyasa fiyatlamalarında 2025 yılı için toplam faiz indirim öngörüleri düşüş kaydetti.
Bu dönemde Kazasızlıkla coğrafyada yönlendiren açıklamalar yapan Kansas City Fed Başkanı Schmid ve Dallas Fed Başkanı Logan gibi isimler, enflasyonu aşırı önemseyerek faiz indirimine karşı durdu. Atlanta, Cleveland ve diğer başkanların görüşleri ise farklılıklar gösterdi; Bostic, indirimi destekleyerek politikanın kısıtlayıcı konumda kalmaya devam ettiğini söyledi.
Gelecek haftalarda ise yatırımcıların odağında ABD-Çin görüşmeleri ve Brüten enerji piyasalarıyla ilgili gelişmeler yer almaya devam ediyor. Güney Kore’de bir araya gelen Trump ve Şi Cinping’den gelen mesajlar risk iştahını olumlu yönde etkiledi; Çin’e yönelik tarım ürünleri alımına dair taahhütler ve fentanil konusunda kararlı adımlar ön plana çıktı. Çin’in nadir toprak elementleri için bir yıllık tedbirleri askıya alması ve Ticaret politikalarıyla ilgili haberler, küresel ekonomik görünümü şekillendirmeye devam etti.
ABD’de hükümet kapanması nedeniyle makroekonomik verilerde aksamalar beklenirken, 10 yıllık tahvil faizleri haftayı yükselişle tamamladı. Altın ve gümüşte risk iştahının etkisiyle dalgalanmalar yaşandı; dolar endeksi ise belirsizliklerin dalgalanmasına bağlı olarak güç kazanarak haftayı yükselişle kapattı. Enerji tarafında Brent petrol hafif bir değer kaybına işaret etti.
ABD borsaları haftayı olumlu kapattı NYSE tarafında S&P 500 ve Nasdaq yükseliş kaydederken Dow Jones de artış gösterdi. Özellikle Apple ve Amazon gibi teknoloji devlerinin açıklandığı bilançolar yatırımcı güvenini destekledi. Amazon’un satış ve karlılık rakamları, piyasalarda olumlu yankı buldu. Apple’ın da beklentileri zayıf aşan sonuçları, hisse performanslarını destekledi. Meta için ise yatırımcılar hızlı harcamalar nedeniyle karışık bir tabloyla karşılaştı.
Avrupa tarafında ECB’nin politikasında bir değişiklik olmaması ve Lagarde’ın büyüme risklerine dair vurgusu haftanın odak noktalarından biriydi. BoE’nin yaklaşan kararları da yatırımcıların radarında yer aldı; enflasyon baskılarının sürmesi nedeniyle politika görünümüne ilişkin belirsizlikler sürdü. IMF ve diğer kurumlar tarafından da ekonomi politikalarının yönlendirilmesi bekleniyor.
Asya’da genel olarak iyimser bir tablo hakim olsa da Japonya ve Çin verileri başta olmak üzere bazı ülkelerde büyüme göstergeleri yumuşama gösterdi. BoJ’nin politika duruşu sabit kalırken, Çin PMI göstergeleri daralma bölgesinde kaldı. Hong Kong hariç ülkelerde pozitif seyrin sürmesi, bölgesel risk iştahını destekledi.
İç piyasada ise BIST 100 haftayı hafif artışla tamamladı ve 10.971,52 puandan kapandı. Dolar/TL ise 42,06 seviyelerinde haftayı bitirdi. Önümüzdeki hafta enflasyon verilerinin ve TCMB’nin yılın 4. Enflasyon Raporu toplantısının gündemde olması bekleniyor. AA Finans’ın anketine göre ekimde TÜFE’nin aylık yüzde 2,69 artması öngörülüyor; yıllık enflasyonun ise 33,05 seviyesine inmesi bekleniyor. Ayrıca TCMB’nin yıl sonunda enflasyon tahminleri de yakından izlenecek.