Küresel kadın istihdamı ve eşitsizliklere ilişkin güncel analizler: iş gücü katılımı, ücret farkları ve politik etkiler üst seviyeden değerlendiriliyor.

Birleşmiş Milletler Küresel İşgücü raporları ve iş dünyasının önde gelen kuruluşlarının bulguları, dünya genelinde kadınların işgücü piyasasında erkeklere kıyasla belirgin bir dezavantaja maruz kaldığını gösteriyor. Kadınlar genellikle daha düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar.
ILO verileri, dünya genelinde erkeklerin işgücüne katılım oranının ortalama olarak %72 olduğuna karşın, kadınlar için bu oran sadece %47 seviyesinde. Bu fark, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya bölgelerinde daha derinleşiyor. Ekonomik kriz dönemlerinde kadınlar genellikle ilk işten çıkarılanlar arasında yer alıyor ve iş bulma süresi erkeklere göre daha uzun sürüyor.
Raporlar ayrıca, küresel olarak çalışan kadınların büyük bir kısmının ev içi hizmetler, bakım, temizlik, tarım ve düşük ücretli hizmet sektörlerinde yoğunlaştığını belirtiyor. Bu sektörlerin çoğu kayıtdışı çalışmayı, sosyal güvence eksikliğini ve uzun çalışma saatlerini beraberinde getiriyor. ILO’nun analizine göre dünya çapında 700 milyonu aşkın kadın, çocuk, yaşlı ve ev içi bakım sorumlulukları nedeniyle istihdama katılamıyor. Ücretsiz bakım emeği, iş gücü katılımının önündeki en önemli yapısal engellerden biri olarak görülüyor.
Üst düzey yönetim pozisyonlarında kadınların oranı ise %25’in altında kalıyor. İşsizliğin de daha ağır yaşandığı bir tabloyu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun verileri destekliyor: geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde %24.1 iken kadınlarda %38.8’e ulaşmış durumda. Her 10 kadından yaklaşık dörtü, geniş tanımlı işsizler arasında yer alıyor.