Küresel enerji verimliliğinde yenilikçi göstergeler ve hükümetlerin vatandaşlara yansıtmaları gereken pratik adımlar.

Bu yıl küresel birincil enerji yoğunluğunda kaydedilen belirgin iyileşme, enerji verimliliğinin sunduğu tüm faydalardan yararlanmak için hükümetlerin daha geniş çaplı eylemler alması gerektiğini gösteriyor. Rapora göre, küresel bazda birincil enerji yoğunluğu bu dönemde yaklaşık %1,8’lik bir iyileşme göstermek üzere ilerliyor; bu, geçen yılın %1’lik artışına karşılık geliyor.
Geçmiş yıllarda enerji verimliliği büyüme hızının 2019’dan bu yana durağan bir hal aldığını da ortaya koyuyor; yıllık ortalama artış ~%1,3 seviyesinde kalmış durumda. 2010-2019 dönemi için bu oran ise yaklaşık %2 olarak kaydedilmişti. Bu yılki iyileşmede, Hindistan ve Çin gibi önemli ekonomilerin 2019’dan bu yana elde ettikleri ortalamaların üzerinde bir performans sergilemesi belirleyici oldu.
Öte yandan, küresel düzeyde enerji verimliliğinde kaydedilen bu gelişme, COP28’de belirlenen hedeflerden hâlâ uzakta görünüyor: 2030’a kadar enerji verimliliği artış hızını yıllık olarak %4’e çıkarmak yönündeki taahhüt, şu anki ilerleme düzeyiyle tam olarak yakalanamıyor. COP28’de yaklaşık 200 ülke, bu hedefe ulaşmak için birlikte hareket etmeyi kabul etmişti.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Enerji verimliliğinde bu yıl kaydedilen ilerleme umut verici olsa da, faydaların toplumun daha geniş kesimlerine ulaşması için hükümetlerin çok daha yoğun çaba göstermesi gerekiyor” ifadesini kullanarak şöyle devam etti: “Daha yüksek enerji güvenliği, maliyetlerin düşmesi, artan rekabet gücü ve emisyonlarda azalma gibi kazanımlar insanların yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.”