DOLAR
41,9043
EURO
48,9025
ALTIN
5.725,27
BIST
10.208,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
Salı Az Bulutlu
20°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
20°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C

Kuraklıkla Mücadelede Bulut Tohumlama ve Su Yönetimi: Türkiye için Stratejiler

Kuraklıkla mücadelede bulut tohumlama ve sürdürülebilir su yönetimiyle Türkiye için etkili tanı ve stratejiler.

Kuraklıkla Mücadelede Bulut Tohumlama ve Su Yönetimi: Türkiye için Stratejiler
19.10.2025 07:34
A+
A-

Günümüzde yağışlarda görülen azalmalara bağlı olarak kuraklık, sadece ülkemizde değil dünya çapında endişe verici bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Barajlardaki su seviyesi düşüşleri ve tarımsal sulamadaki azalmalar, gelecekte tarımsal kuraklık riskini daha da artırıyor. Uzmanlar, bu süreci yönetmek için çeşitli yöntemler üzerinde duruyor; arıtma yoluyla su dağıtımı, yağmur hasadı ve bulut tohumlama gibi çözümler bunlardan bazıları.

Türkiye’de hidrolojik kuraklığın etkileri giderek belirginleşirken, Şen, barajlardaki su seviyelerinin gerilediğini ve tarımsal sulamada daha da azalma görüleceğini ifade ediyor. Şen’e göre şehir içi su kaybını azaltmak için kaçakları engellemek ve vahşi sulamayı durdurmak hayati öneme sahip. Özellikle damla sulama ve verimli su yönetimi uygulamalarıyla tasarruf sağlanabilir.

Bulut tohumlama ise yağış artırımı amacıyla kullanılan ve dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan bir yöntem. Türkiye’de yerli ve milli imkanlarla yapılabilirliği üzerinde duruluyor; hedef bölge olarak İstanbul’un su toplama havzaları öne çıkıyor. Ancak bu yöntemin kuraklığa tek başına çare olmadığını da belirtmek gerekiyor. En etkili sonuçlar için, hedef alanı doğru belirlemek ve birlikte kullanılan diğer yöntemlerle sinerji yaratmak gerekiyor.

Dubai örneği, bulut tohumlamanın uzun vadede başarıyla uygulanabildiğini gösteriyor. Şen’e göre yağış artışı, barajlar üzerinde bulutları doğru zamanda yönlendirmekle mümkün olabiliyor. Ayrıca kar artışı ve dolu önleme gibi ek faydalar da hedeflenen bölgelerde elde ediliyor.

Aliağa’da kısa süreli deneyimler Türkiye’de bulut tohumlama çalışmaları sınırlı olsa da, Güzelhisar Barajı çevresinde denemeler yapıldı ve başarıya ulaşan sonuçlar elde edildi. Özellikle %30’a varan yağış artışının kaydedildiği deneyler, doğru planlama ve uygulama ile uzun vadede etkili olabilir.

Şen, üç ana uygulama yöntemini açıklıyor: uçak yoluyla gümüş iyodür içeren fişeklerin kullanılması; dronlar aracılığıyla uygulanması; ve dağ eteklerinde jeneratörlerle karışımların serbest bırakılması. Bu çalışmalar, meteoroloji verilerinin eşliğinde yapılır ve tohumlama sonrası yaklaşık 20 dakika içinde yağış etkisi görülebilir.

İzinli önlemler arasında yağmur hasadı için imar ruhsatlarına çatı suyu toplama zorunluluğu koymak, yüzme havuzlarını deniz suyu ile doldurmak ve damla sulama ile vahşi sulamayı azaltmak yer alıyor. Ayrıca tarımda su tasarrufu sağlayan ürün çeşitlerine yönelmek ve deniz suyundan tatlı su elde etme projeleri üzerinde duruluyor. Bulut tohumlama gibi yağış artırımı çalışmalarıyla barajlar üzerine yağış yönlendirilerek su stoku güçlendirilebilir. Sünger şehirler kavramı da yağışın yeraltı suyuna sızmasını destekleyebilir.

En kritik dönem olarak belirtilen ekim-mart dönemleri, bulut tohumlama için uygun görülen zaman dilimlerinden biri. Gümüş iyodür miktarları konusunda çevre güvenliği de önemli bir tartışma konusu, ancak birçok bölgede toprakta bulunan gümüş miktarının tohumlama sonrası elde edilen yağış miktarından daha az olduğu vurgulanıyor. Deniz suyu arıtımı konusunda ise yüksek enerji maliyeti nedeniyle geniş çaplı uygulanabilirlik tartışmalı kalıyor.

Eylül ayı yağışları Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu bölgelerindeki yağışlarda normal seviyelerin altında seyretmiş; bu da kuraklığın etkilerinin bölgeler arası farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.