Kumköy’ün tapu serüvenini hissedarlar ve tek müstakil tapu üzerinden akıcı bir dille anlatıyoruz; arazi hakları, karar süreçleri ve toplumsal etkiler.
Kumköy, Antalya’da köy olarak başlayan ve Büyükşehir Yasası sonrası Serik’ten ayrılarak Aksu’ya bağlanan mahalle yapısına dönüştü. Köy yerleşkesindeki binaların büyük çoğunluğu, köylülerin hissedarı olduğu bir arazide yükseliyor; yalnızca Recep Durmaz’ın evi ve kahvesi, müstakil tapuya sahip.
Hikâye 1952 yılında kadastro çalışmalarıyla başlar. Tapu için para ödemek istemeyen köylüler, köye gelen iki tapu memuru ile pek ilgilenmezken, kahvehanenin sahibi Recep Durmaz’ın bulunduğu alanda yürütülen çalışmalar farklı bir yön aldı. Recep amca’nın evi, kahvesi ve bahçesinin bulunduğu 4200 metrekarelik alan müstakil tapu ile kaydedildi; diğer evler ise köylüler arasında hissedar olarak kayda geçirildi.
İzzet Tekin’e göre, Ankara’dan gelen memurlar kahvehaneye ve Recep Amca’nın bahçesine odaklandı; geri kalan tüm alanlarda köylülerin hissedar olarak gösterilmesi kararlaştırıldı. Böylece köydeki her parselde 700’ün üzerinde hissedar oluştu. Şu anki durumda da köylüler, tarlalar ve evler dahil çeşitli alanlarda hissedar olarak kayıtlılar.
İki yıl önce imar çalışmalarıyla bu durum netleşti. Tekin, tarla ve köy içindeki alanlarda hâlâ çok sayıda parselde hissedar durumunun devam ettiğini belirtiyor. İmara bağlı olarak 74 parselde yaklaşık 500 dönüm alan için çözüme ulaşıldı; ancak köydeki bazı imarlı alanlarda müstakil tapu talebi hâlâ bekliyor. Kumköy’deki bu süreç, komşu Kundu köyünde uygulamaların ilerlemesi sonrasında daha netleşecek gibi görünüyor.
Kerpiç kahvehanesi ve ev bugün hâlâ ayakta. KUYAB Başkanı Erden Arı, Recep Durmaz’ın kerpiç kahvehanesi ve evinin bölgenin kültürel değerleri arasında yer aldığını vurguluyor. Yaklaşık 80 yıllık bir yapı olan kahvehanenin, tapu süreci boyunca kahve ve evinin bulunduğu alanlar için özel bir önem taşıdığı belirtiliyor. Arı, “Recep amca misafirperverliğiyle memurları ağırladı; bu yüzden tapu kadastro çalışanları belirli bir jest yaparak bu arazileri müstakil tapu ile kaydetti” diyor.
Kahvehanenin günümüze kadar olan durumu. Recep Durmaz vefat ettikten sonra köy meydanındaki kerpiç kahvehaneyi işleten Ahmet Öksüz, kahvenin 1952 kadastro sürecindeki rolünü hatırlıyor: “Recep amca, tapucularla ilgilenen ve misafirperverlikleriyle öne çıkan biriydi. Kahve 1995’te kahveciliğe dönüştü ve 2020’nin sonuna kadar faaliyet gösterdi. Tarihi önemi gerçekten yüksek.”