Kültürel mirasın korunması için sosyal medyada sorumlu paylaşım, izinsiz temizliğin tehlikesi ve bilinçli farkındalık vurgusu.
Son dönemde sosyal medyada dolaşan temizlik videoları, sadece taş ve mermeri değil, tarihi çeşmeleri de kapsayacak şekilde genişledi. Türkiye’nin dört bir yanındaki anıtsal yapıların ve taş süslemelerin izinsiz müdahalelerle temizlendiğini görüyoruz; bazı içerik üreticileri ve gönüllüler, takipçi sayısını artırma amacıyla bu tür içeriklere yöneliyor. Ancak bu hareketler, tarihi dokulara zarar verebilecek nitelikte tehlikelidir. Korunmuş mirasın sadece yüzey temizliğiyle değil, uzman gözetiminde yapılması gerektiğini uzmanlar vurguluyor.
Bir içerik üreticisinin, bir çeşmeyi tuz ruhuyla temizlemeye çalıştığı görüntüler, geniş çapta tepki topladı ve kısa süre içinde kaldırıldı. Bu tür paylaşımlar, yetkisiz ve bilinçsiz müdahalelerin kültürel mirası nasıl tehdit ettiğini gösteriyor. Öncü isimlerden biri olan Cem Özkök, sosyal medyada Foşur foşur adıyla biliniyor; kendisi tarihi çeşmelere yönelik temizlik görüntüleri paylaşıyor. İyi niyetli bir girişim gibi görünse de, uzmanlar bu tür uygulamaların çalışmaların doğru şekilde yürütülmesi için gerekli iznin alınmaması halinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Kilavuz gerekliliği konusunu en net ifade edenler arasında Bizans Sanatı Tarihçisi Doç. Dr. Feridun Özgümüş bulunuyor. “Tarihi yapılar kafamıza göre temizlenemez. Elinize sabun ya da başka bir madde alıp bu yapılara müdahale etmek mümkün değildir; Bunlar koruma altındaki varlıklar olduğundan temizlik ancak uzman eşliğinde, belirli yöntemlerle gerçekleştirilir.” Kanunlar ve ilgili kurumlar, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve belediyeler aracılığıyla süreci yöneten mercilerdir. KUDEB’lerden (Koruma Uygulama ve Denetim Büroları) izin almak da zorunlu adımlardandır. Basit görünen sabunlu suyla silme bile izinsiz yapılamaz ve yanlış temizlik, yapıya zarar verebilir.
Kurumlar sorumluluk taşıyor: Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, kültür varlıklarının temizliğinin Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu‘nca düzenlendiğini ifade ediyor. Tarihi çeşmeler, sebiller, mezar taşları, anıtlar ve heykeller gibi eserler yalnızca yasal izinlerle uzmanlar tarafından temizlenebilir. Bilinçsiz müdahalelerin takip edilmesi ve ceza uygulanması önemli bir ihtiyaçtır. Bu süreçte belediyeler ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün rolü belirleyici olup sorumluluklar bu kurumlarda toplanır.