Krizin eşiğinde Cumhur İttifakı’nın savunması ve sahadaki gözlem sonuçlarıyla güncel siyasi tabloya ışık tutan analiz.

Bir süredir gündemde olan krizin etkilerini dağıtmak için Cumhur İttifakı içinde dikkat çekilmesi gereken kırılgan odaklar ve onları yatıştırmak üzere verilen cevaplar dikkat çekiyor. Bu süreçte çatlaklar veya kırılganlıklar olmadığı ifadesi öne çıkarılırken, şer şebekelerinin bölgede barışa karşı oynadığı oyunlara karşı net bir tavır sergileniyor. Cumhur İttifakı içerisindeki bütünlük ve irade farkı, koalisyon pazarlıkçılarından bağımsız bir tutumla ilerliyor. Krizleri aşma kapasitesiyle öne çıkan bir ittifak olarak konumlanıyor.
PKK’nın feshi ve silahların bırakılması hedefi için belirli bir takvim ve yol haritası sürdürülüyor; bu süreçte parti mekanizmaları, gelişmeleri yakından izleyip dilini oluşturan yapılarla çalışıyor.
TSK ve MİT’in sahadaki varlığı bu konunun kritik unsuru olarak vurgulanıyor. PKK’nın Irak, İran ve Suriye’deki uzantılarının silah bırakması ve bu süreçte finansmanını oluşturan illegal unsurların da feshedilmesi gerekiyor. Silah bırakma süreci gerçekten PKK’nın feshi anlamına mı geliyor, bu durum sahadan teyit ediliyor. Geçmişte atılan adımlara rağmen silahların bırakılmaması endişesi sürüyor; Irak ile Suriye’de farklı yöntemler uygulanabilir. Sahadaki durum yakından izleniyor.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi ihtimali ise Cumhurbaşkanı ile Bahçeli’nin programlarına bağlı olarak bu hafta içinde gerçekleşebilir. Ancak odak noktası, programlar doğrultusunda gelişmeleri beklemek üzerine kurulu.
Özel’i dinlemek eziyet tartışmasıyla ilgili olarak Özgür Özel’in yeni iddialarını eleştirenler bulunuyor. Eleştiriler, konuşma üslubunun milletin sevgilisi olan sınırları aşması halinde cevap verileceğini ve gerekli adımların atılacağını gösteriyor. Kamuoyuna yönelik mesajlarda, kırmızı çizgilerin korunması gerektiği vurgulanıyor.
Ankara’da gerçekleştirilen MYK toplantısında “Terörsüz Türkiye” sürecinin asla riske atılmaması gerektiği görüşü paylaşıldı. Komisyonların İmralı ziyaretine ilişkin tartışmaları sürerken, ziyaretin toplumsal kabul üzerinde olumsuz etkisi olabileceği endişesi gündemde. Ertelenen toplantılar sonrası 13 Kasım Perşembe günü Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bir kez daha toplanması bekleniyor. DEM Parti heyetinin İmralı’yı ziyaret etmesi önerisi bu toplantıda resmi olarak gündeme getirilebilir. MHP ise komisyonda yer alacağını duyurmuş durumda; AK Parti ve CHP ise henüz net bir tutum ortaya koymuyor. CHP’nin İmralı ziyaretine sıcak bakmadığı yönünde mesajlar olsa da kararın, parti organlarında değerlendirileceğini belirtiyorlar.
Barış için TSK’nın varlığı tartışılırsa İsrailli yetkililerin Gazze konusundaki açıklamaları karşısında, Çelik Türkiye’nin güvenliğini ve barışı korumak için gerekli olan her durumda TSK’nın sahada olması gerektiğini ifade etti. Barış talebinin karşılanması için sivillerin korunmasının öncelik olduğuna işaret eden görüş, TSK’nın misyonunun bu bağlamda kritik olduğuna vurgu yapıyor. Erdoğan, MYK toplantısının ardından AK Parti Genel Merkezi’nin yakınında bulunan bir kafede vatandaşlarla sohbet etti.