Kredi kartı ve hesap bilgileriyle dolandırıcılık vakalarında adalet arayışı: güvenlik ipuçları, yasal süreçler ve mağdur haklarıyla bilinçli adımlar.
Bilkent’te yaşayan Buse Nur Dikicier’e, eski arkadaşının yönlendirmesiyle birlikte e-ticaret amacıyla kredi kartı ve banka hesap bilgilerini 2023 Martında verdiği iddia edildi. Kısa sürede, Dikicier hakkında dolandırıcılık suçundan 54 ayrı soruşturma açıldığı belirtiliyor. Dolandırıcılık iddialarıyla bağlantılı olarak Airfryer satış vaadiyle dolandırıldığı öne sürülen M.T.’nin davasında, Dikicier için 4 yıl hapis ve 10 bin TL adli para cezası kararı çıktı. Dikicier, avukatı aracılığıyla kararın istinafa taşınacağını açıkladı. Ayrıca dosyadaki benzer suçlardan soruşturması süren 30 kişiyle TBMM’yi ziyaret ederek siyasi parti temsilcileriyle görüşmelerde bulunduğu belirtildi.
30 YILA YAKIN CEZA SÜRECİ AYRINTILARI Dikicier, kendisini kandıran kişi veya kişilerden bahsederken, “İş yapacağız, dükkan açacağız, beraber e-ticaret yapacağız” diyenlerin etkisiyle bu durumda bulunduğunu ifade ediyor. Kartlar bir süre bu kişilerde kaldıktan sonra ulaşılmaz hale geldiklerini, evlerinin içindeyken girip çıkmaları nedeniyle güven bittiğini dile getiriyor. 10 yıl boyunca tanıdığı bu kişiler nedeniyle şaşkınlıkla karşılaştığını, ilk ifadeden sonra adliyede süreçlerin başladığını anlatıyor. Şu anda 54 dosyasının bulunduğunu ve 10’unun istinafta, yaklaşık 30 yıla yakın bir cezanın söz konusu olduğunu ifade ediyor.
“KEŞKE BİZİM PARAMIZ GİTSEYDİ” Kendisiyle uzlaşı talebinde olduğunu belirten Dikicier, mağdurların asıl zararını telafi etmek ve adaletin doğru kişilere ulaşmasını istediklerini söyledi. Üniversite hayalinin bu olaylar nedeniyle tamamen zedelendiğini anlatan Dikicier, sicil kaydının kirlenmesiyle iş bulma konusunda ciddi zorluklar yaşadığını belirtti. “Çok zorlanıyorum, 24 yaşındayım ve kendi ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
“AMACIMIZ KİMSEYİ AKLAMAK DEĞİL” Aynı suçla soruşturulan 30 kişinin avukatı İsmail Özdemir ise gerçek faillerin veya kandırılan kişilerin cezalandırılmasında adaletin doğru akışının sağlanması gerektiğini vurguladı. Banka hesaplarının kontrollerinin sağlandığı süreçlerde, hesap sahiplerinin ilerleyen dönemde ağır cezalarla karşılaşabildiğini belirten Özdemir, bu meseleye ülke çapında müdahale edilmesi gerektiğini söyledi. Söz konusu kapsamın uzlaştırmayla genişletilmesi halinde mağdurların zararlarının hızla giderilebileceğini, asıl failere ulaşmanın da kolaylaşacağını açıkladı. Amacın kimseyi aklamak değil, zarar görenleri koruyup doğru kişilerin adalet karşısında hesap vermesini sağlamak olduğunu ifade etti.