DOLAR
39,6211
EURO
46,1075
ALTIN
4.246,35
BIST
9.448,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
31°C
İstanbul
31°C
Az Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
32°C
Perşembe Açık
33°C
Cuma Açık
33°C
Cumartesi Açık
29°C

Köyiçi Mahallesi’nde Tragediye Dönüşen Çocuk Ölümü Olayı ve Yargı Süreci

Köyiçi Mahallesi’nde yaşanan çocuk ölümündeki trajedi ve yargı sürecinin detayları, olayın etkileri ve gelişmeler hakkında bilgi alın.

Köyiçi Mahallesi’nde Tragediye Dönüşen Çocuk Ölümü Olayı ve Yargı Süreci
24.06.2025 20:42
A+
A-

Olayın Gelişimi ve Detayları

15 Ağustos 2017 tarihinde, İzmir’in Köyiçi Mahallesi’nde meydana gelen trajik olayda, Buket ve Serkan Sakin çiftinin küçük oğulları Alperen, ailesinden alınarak Çiğli ilçesindeki Özel Sevgi Yumağı Anaokuluna götürülmek üzere hazırlanan servis minibüsüyle okula doğru yola çıktı. Servisi kullanan şoför Taner İşgören (50) ile okulda görev yapan rehber personel Dilara Kamberler, çocuğu güvenli biçimde teslim almak ve götürmekle sorumluydu.

O gün, Kamberler, servis sırasında ağlayan bir öğrenciye müdahale ederek onu alıp okula giriş yaptı. Bu sırada, uyuyan Alperen’i fark etmeyen şoför İşgören, okula yakın bir boş araziye aracını park etti ve çocuk araçta unutuldu. Sıcak havanın etkisiyle, havasız kalan küçük çocuk, maalesef yaşamını yitirdi. Olayın ardından olay yerinde derin bir üzüntü ve şok yaşandı, yetkililer ve aileler büyük bir acı içindeydi.

Yargı Süreci ve Mahkeme Kararları

Olay sonrası, anaokulunun sahibi ve diğer sorumlular hakkında ‘Taksirle öldürme’ ve ‘delilleri yok etme’ suçlarından dava açıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda, toplam 6 sanık hakkında dava açıldı. Yargılama sürecinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, sanıkların çeşitli oranlarda cezalarını belirledi:

  • Servis şoförü Taner İşgören: 6 yıl 8 ay hapis cezası,
  • Okul sahibi Yurdagül İşgören: 7 yıl 6 ay hapis,
  • Öğretmen Arzu Gülmez: 2 yıl 6 ay hapis,
  • Rehber personel Dilara Kamberler: 5 yıl hapis,
  • Okul müdürü Bekir Gül: 3 yıl 20 gün hapis,
  • Okul görevlisi Ahmet Somun: 2 yıl 6 ay hapis.

Ayrıca, Alperen’in ölümüne ilişkin olarak Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut U. ve şube müdürleri Hüseyin B. ile Şener Ş. hakkında ‘Görevi ihmal’ suçundan ayrı bir dava açıldı ve bu sanıklar 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Ancak, bu hükmün açıklanması ertelendi ve hüküm istinafta onandı. Dosya, Yargıtay’a sevk edildi.

İdare Mahkemesi ve Tazminat Kararları

İzmir 5. İdare Mahkemesi, aileye toplam 662 bin 491 lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Ayrıca, Alperen’in 33 aylıkken okula kayıtsız kabul edilmesine göz yumulduğu gerekçesiyle aileye %50 kusur oranı verildi.

Yargıtay’ın Cezaları İncelemesi ve Bozma Kararı

Geçen temmuz ayında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesinin bazı kararlarını onayırken, okul müdürü Gül’e verilen ceza ile ilgili önemli bir bozma kararı verdi. Daire, Gül’ün anaokulunda yeterli denetim ve disiplin mekanizması kurmadığını, servis görevlisinin şartlara uygun olmadığını ve ölüme sebep olduğunu vurguladı. Bu nedenle, onun ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan cezalandırılması gerektiğine karar verdi ve dosyayı yeniden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderdi.

Gül’ün Yargılanması ve Savunması

Bugün, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’nde yapılan duruşmada, sanık Bekir Gül hazır bulundu. Duruşmada, Gül suçlamaları kesin bir dille reddetti ve üzerine atılan iddiaların gerçek dışı olduğunu savundu. Mütalaasını açıklayan savcı, Gül’ün ‘Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Gül, savunmasında, “Yerime olaydan 15 gün önce vekalet bırakmıştım. Resmi izinliydim ve vekil bıraktığım kişinin sorumluluklarını bana yükleniyorlar mı?” diyerek tepkisini dile getirdi. Son sözünde ise suçlamaları kabul etmedi ve masumiyetini vurguladı.

Karar ve Hüküm

Mahkeme heyeti, yaptığı değerlendirme sonucunda Gül’ü ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 4 yıl 26 gün hapis cezasına çarptırdı. Bu karar, olayın bütün detayları ve sanığın savunmaları dikkate alınarak verilmiş olup, adaletin tecellisi adına önemli bir adım olmuştur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.