Köyde Ayı Alarmı: Yeyendere Köyü’nde Yaşanan Tehlike ve Aileleriyle Gelen Baskı

Ertan Kan, Yeyendere köyünün fındık bahçesinde çalışırken boz ayı ve iki yavrusuyla karşılaştı. Taşradan gelen bu beklenmedik ziyaret, Kan’ı saldırıya uğratırken parmağını kopardı ve vücudunun çeşitli bölgelerini yaraladı. Olayın ardından sağlık ekipleri hemen bölgeye ulaştı ve İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 12 gün süren tedavinin ardından taburcu edildi.

Köye döner dönmez, köylüler ayılar nedeniyle tarla ve bahçelere güvenle çıkamıyor. Çocuklar bile evlerinden çıkamıyor; korku, günlük yaşamı derinden etkiliyor. Ertan Kan’ın babası Ahmet Kan’ın da yaklaşık 20 yıl önce aynı bölgede bir ayı saldırısına uğradığı ve gözünün parçalandığı, felç kaldığı ortaya çıktı.

KORKU DOLU ANLAR Olay anında tarlaya su taşımak için ilerleyen Ertan Kan, ayıyla karşı karşıya geldi. “Ayı iki adımda yanıma geldi, bana vurup, yüzümü parçalamadan önce ben elimle yüzümü kapatarak korunmaya çalıştım,” dedi. Sol tarafının neredeyse tamamen his kaybına uğradığını ve beyninin uyuştığını ifade ederken, ayı yavrusunu görmediği için ikinci kez saldırıya uğradığını belirtti. Savaş kahramanı gibi ayının geri döndüğünü ve parmağını kopardığını anlattı. Olaydan sonra kendini korumaya çalışarak orman yoluna yöneldi ve acil yardım için 112’yi aradı.

ARTIK DIŞARI ÇIKMAK İSTEMİYORLAR Yaşananlar sadece Ertan’ın değil, ailesinin tüm yaşamını etkiledi. Çocuklar ayılardan korktukları için evlerinden bile çıkamıyor; bahçe ve tarla işlerine gidilemiyor. Aile, ayıların köye yaklaşmasını engelleyecek veya avlanma izni verilecek çözümler talep ediyor. Evlerinde bile rahat hareket edemeyenler, güvenlik endişesiyle günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

“BİZİ KİM KURTARACAK?” Şerafettin Özkan ise olay yerine tanıklık etmiş: “Ayıyı gördüğümde kaçtım; geri dönüp baktığımda birkaç ayının daha bulunduğunu gördüm. Bağ ve bahçeler korku nedeniyle artık kullanılmıyor. 5-6 kişilik ekipler halinde hareket etmek gerekiyor. Yetkililer ya ayıları yakalasın ya da bize vurma izni versin.” Özkan, patates ve fındık gibi tarım ürünlerinin zarar görmesini önlemek için acil çözümler gerektiğini vurguluyor.