Konya’daki su kaynakları, obruk riskleri ve DSİ’nin rehabilitasyon projeleri ile dijital harita çalışmaları hakkında güncel, bilgilendirici bir özet.
Devlet Su İşleri (DSİ) ve bağlı kuruluşlar, tarımsal sulamada yer altı su kaynaklarının kullanımını daha kontrollü hale getirmek için çalışmalarını hızlandırdı. Özellikle kılavuz kuyularla yapılan rezerv hesapları ve mevcut suyun durumunun izlenmesi amacıyla İç Anadolu bölgesinde çalışmalar yürütülüyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, gazetecilere verdiği bilgilerde DSİ ile birlikte kapalı havzaya su temini konusunda planlar geliştirdiklerini söyledi. “Dış havzalardan su getirilebilir mi” sorusunu masaya yatırdıklarını belirten Altay, fazla su varsa deniz yönüne gereksiz akışın önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Kuraklığın etkisiyle Meke, Tuz ve Beyşehir Gölü gibi üç önemli göldeki su seviyesi geriledi. Bu bağlamda Konya’da arıtılmadan Tuz Gölü’ne deşarjın azaltılması için dört önemli atık su arıtma tesisi kuruldu. Beyşehir Gölü’nün Konya Ovası’nın sulanmasında kilit rolünü sürdüreceğina dikkat çeken Altay, 2028’e kadar göldeki suyun arıtılarak deşarj edilmesini sürdüreceklerini belirtti. Ayrıca Karapınar Atıksu Arıtma’dan gelen suyun Meke Gölü’ne basılarak göle “yeniden hayat verilmesi” hedefleniyor; 2027 sonunda göle yeniden su vererek yaklaşık 20 milyon metreküp su sağlamayı ve bu sayede 1 milyon ağacı sulayacak bir sistemi kurmayı planlıyorlar.
İspanya ile iş birliği ve dijital haritalama Konya’daki obruk tehditine değinen Altay, Zaragoza Üniversitesi (İspanya), Niğde Üniversitesi ve DSİ’nin ortak çalışmasıyla konuyu bilimsel olarak ele aldıklarını söyledi. Şu an Konya merkezi için obruk problemi olmadığını ancak Karapınar bölgesinde jeolojik yapı nedeniyle oluşum riskinin bulunduğunu belirtti. “Obruklar rastgele mi oluşuyor, yoksa belirli bir güzergahı takip ediyor mu? Zeminin hangi bölgelerde zayıf olduğu ve haritalandırılabilir olması halinde buna göre hareket etmek mümkün mü?” sorularını bilimsel bir çerçevede ele aldıklarını ifade etti. Mevcut durumun tespit edilmesi ve yeni oluşan riskleri de kapsayacak bir dijital harita sistemi üzerinde çalışmalar sürüyor.