Konya’da su krizi sürüyor: Barajlar alarm veriyor; yüzey ve yeraltı suları için acil çözüm çağrısı ve çözümler.
Son 60 yılın meteorolojik verileri Konya’da yağışların görece olarak azaldığını gösteriyor. Bu yılın kurak etkileri, kışın yağış eksikliği ve yazın kurak geçmesiyle baraj dolulukları da önemli ölçüde geriledi. Altınapa Barajı’nın kapasitesi 30 milyon metreküp iken mevcut su seviyesi yaklaşık 1,5 milyon metreküp olarak ölçüldü; bu, doluluk oranını %5’e düşürüyor. Bağbaşı Barajı ise 200 milyon metreküp kapasiteye sahipken şu an 27 milyon metreküple doluluk oranını yaklaşık %13 olarak gösteriyor.
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, mevcut tabloyu vahim olarak nitelendiriyor ve özellikle 2025 başlarındaki kurak kışın yağış ve kar ise olmamasının etkisini vurguluyor. Barajlar yüzey sularını toplamaya yönelik olduğundan, yağışsız ve kurak geçen bir kışın sonrasında beklenen su miktarının karşılanamadığını belirtiyor. Dağlarda kar birikiminin olmaması ve yüksek bölgelerde verimli kar oluşumunun gerçekleşmemesi, su krizinin daha derinleşeceğini işaret ediyor.
‘KONYA’NIN YILLIK 2 MİLYAR METREKÜP SUYA İHTİYACI VAR’ Arslan, Konya’nın yıllık su ihtiyacını şu sözlerle özetliyor: Yüzey suları olarak adlandırılan yağışlardan elde edilen sular, yüzeydeki baraj ve göllerde toplanıyor; ancak bu yıl bu potansiyelin çok altında kaldık. Yüzey sularının istenen seviyeye ulaşamaması tarımsal faaliyetlere destek sağlayamıyor ve zorunlu olarak yer altı sularına yönelişi artırıyor. Bu durum, yer altı su kaynaklarının daha hızlı tükenmesine yol açıyor. Bu yıl yer altından desteklenmiş olsa da, gelecekte bu durum sürdürülebilir görünmüyor.
Arslan, havzalar arası su transferleri veya deniz arıtma sularının kullanımı gibi çözümlerle Konya kapalı havzasına yaklaşık 2 milyar metreküp suyun ulaştırılması gerektiğini vurguluyor. Yağışlar ve mevsim şartları devam ettikçe risklerin artacağını söyleyen Arslan, tasarruf ve planlama gerekliliğine dikkat çekiyor: Bir damla suyun israfı bile bile düşünülmemesi gereken bir konu.
Şu anki durum değerlendirmesinde, yağış ve kar miktarlarının son 60 yılın meteorolojik kayıtlarına göre yaklaşık %15–%20 aralığında azaldığı belirtiliyor. Bu, kuraklığın her yıl daha da derinleştiğini ve yüzey sularının daha da azalacağını gösteriyor.