DOLAR
39,6756
EURO
45,8117
ALTIN
4.294,07
BIST
9.203,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
30°C
İstanbul
30°C
Açık
Cumartesi Parçalı Bulutlu
27°C
Pazar Açık
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
Salı Parçalı Bulutlu
30°C

Konya Ovası’nda Obruklar ve Artan Riskler

Konya Ovası’ndaki obruklar ve artan riskler hakkında detaylı bilgi. Doğal oluşumlar ve bölgesel tehlikelerle ilgili güncel ve bilinçlendirici içerik.

Konya Ovası’nda Obruklar ve Artan Riskler
19.06.2025 09:00
A+
A-

Konya Ovası’nda Obrukların Gelişimi ve Artan Tehlike

Türkiye’nin en önemli hububat üretim merkezlerinden biri olan Konya Ovası’nda, iklim değişikliği, kuraklık ve kontrolsüz yer altı suyu kullanımı gibi etkenler nedeniyle obrukların sayısı her geçen yıl daha da artış gösteriyor. Bu olumsuz gelişmeler, bölgedeki ekosistem ve tarımsal faaliyetler için ciddi tehditler oluşturuyor.

Geçtiğimiz yılın mayıs ayından itibaren, Konya’da 12, Karaman’da 3, Aksaray’da 2, Afyonkarahisar, Sivas ve Eskişehir gibi illerde ise her biri birer olmak üzere toplamda 20 yeni obruk oluşumu kayıtlara geçti. Ayrıca, Konya’da AFAD tarafından hazırlanan Afet Riski Araştırma Sistemi’nde, yaklaşık 642 obruk bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sayı, bölgedeki obruk riskinin ne denli yüksek olduğunu göstermektedir. Konya, Sivas, Eskişehir ve diğer birçok ilde, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Afyonkarahisar, Çankırı, Çorum, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Bitlis ve Ankara gibi illerde de obruk oluşumlarına rastlanmaktadır.

İklim Değişikliği ve Bahar Yağışlarının Obruklara Etkisi

Uzmanlar, özellikle bahar aylarındaki yoğun yağışların obruk riskini artırdığını belirtiyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki obruk oluşumlarının devam ettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

  • “Obrukların büyük bir kısmı bu dönemde meydana geliyor. Yoğun sulama faaliyetleri sonrası oluşan çökmeler ise bu süreci hızlandırabiliyor.”
  • “Özellikle bu yıl yaşanan kurak kış mevsiminin ardından, bahar aylarında devam eden yağışlar toprak yapısını daha da ağırlaştırdı. Bu durum, altta hazır bekleyen zayıf yapıya sahip bölgelerde obruk sayısında artışa neden olabilir.”

Prof. Dr. Arık, bölgedeki güncel obrukların çoğunlukla örtü çökmesine bağlı olduğunu vurgulayarak, “Zayıf ana kaya ve çözünmeler sonucu oluşan boşluklar, üzerlerindeki örtünün çökmesiyle birlikte daha görünür hale geliyor. Bu süreç, obrukların daha sığ ve tehlikeli hale gelmesine yol açıyor.” şeklinde açıklamada bulundu.

Devasa Obrukler ve Genişleme Süreçleri

Konya-Karapınar kara yolunun yakınında, 2009 yılında oluşan ve bölgenin dikkat çeken obruklarından biri olan Yarımoğlu Obruğu, çapı ve derinliği ile bölgenin en büyük obruklarından biridir. Yoğun sulama faaliyetlerinin yoğun olduğu tarla alanları arasında yer alan bu devasa çukur, zamanla genişleyerek büyüyor ve bölge için ciddi bir risk oluşturuyor.

Prof. Dr. Arık, bu obruğun tarla sahibi tarafından isimlendirilerek kayıtlara geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

  • “Başlangıçta yaklaşık 55 metre çapında olan obruk, zamanla kenarındaki çatlaklardan düşen malzemeler ve yer altı sularındaki hareketler nedeniyle 64 metreye kadar genişledi.”
  • “Derinliği ise ilk zamanlarda 80 metre civarındaydı, ancak zamanla 57 metreye kadar düştü. Başlangıçta yukarıdan düşen malzemeyle suların da yükselmesi sonucu sulu bir görünüm kazanmıştı, fakat daha sonra sular çekildi.”

Bu gelişmeler, bölgedeki obrukların oluşum ve genişleme süreçlerinin ne denli dinamik ve tehlikeli olabileceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, bölgedeki araştırmalar ve önleyici tedbirlerin artırılması büyük önem taşıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.