Konya Ovası’ndaki obruklar ve artan riskler hakkında detaylı bilgi. Doğal oluşumlar ve bölgesel tehlikelerle ilgili güncel ve bilinçlendirici içerik.
Türkiye’nin en önemli hububat üretim merkezlerinden biri olan Konya Ovası’nda, iklim değişikliği, kuraklık ve kontrolsüz yer altı suyu kullanımı gibi etkenler nedeniyle obrukların sayısı her geçen yıl daha da artış gösteriyor. Bu olumsuz gelişmeler, bölgedeki ekosistem ve tarımsal faaliyetler için ciddi tehditler oluşturuyor.
Geçtiğimiz yılın mayıs ayından itibaren, Konya’da 12, Karaman’da 3, Aksaray’da 2, Afyonkarahisar, Sivas ve Eskişehir gibi illerde ise her biri birer olmak üzere toplamda 20 yeni obruk oluşumu kayıtlara geçti. Ayrıca, Konya’da AFAD tarafından hazırlanan Afet Riski Araştırma Sistemi’nde, yaklaşık 642 obruk bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sayı, bölgedeki obruk riskinin ne denli yüksek olduğunu göstermektedir. Konya, Sivas, Eskişehir ve diğer birçok ilde, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Afyonkarahisar, Çankırı, Çorum, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Bitlis ve Ankara gibi illerde de obruk oluşumlarına rastlanmaktadır.
Uzmanlar, özellikle bahar aylarındaki yoğun yağışların obruk riskini artırdığını belirtiyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki obruk oluşumlarının devam ettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Prof. Dr. Arık, bölgedeki güncel obrukların çoğunlukla örtü çökmesine bağlı olduğunu vurgulayarak, “Zayıf ana kaya ve çözünmeler sonucu oluşan boşluklar, üzerlerindeki örtünün çökmesiyle birlikte daha görünür hale geliyor. Bu süreç, obrukların daha sığ ve tehlikeli hale gelmesine yol açıyor.” şeklinde açıklamada bulundu.
Konya-Karapınar kara yolunun yakınında, 2009 yılında oluşan ve bölgenin dikkat çeken obruklarından biri olan Yarımoğlu Obruğu, çapı ve derinliği ile bölgenin en büyük obruklarından biridir. Yoğun sulama faaliyetlerinin yoğun olduğu tarla alanları arasında yer alan bu devasa çukur, zamanla genişleyerek büyüyor ve bölge için ciddi bir risk oluşturuyor.
Prof. Dr. Arık, bu obruğun tarla sahibi tarafından isimlendirilerek kayıtlara geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
Bu gelişmeler, bölgedeki obrukların oluşum ve genişleme süreçlerinin ne denli dinamik ve tehlikeli olabileceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, bölgedeki araştırmalar ve önleyici tedbirlerin artırılması büyük önem taşıyor.