Konut kredilerindeki düşen faiz oranları ve azalan taksitli kredi modelinin etkilerini analiz ediyor; tasarruf ve tercihleri kolaylaştıran güncel bilgiler.
Konut kredilerinde faizler gün geçtikçe %3’ün altına inmeye başlarken, özel sektör bankası ile Tüm Emlak Danışmanları Birliği arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde %1.69 faizli konut kredisi kampanyası duyuruldu. Ancak bu oranın toplam kredi limiti 650 bin TL ile sınırlı olduğu belirtiliyor. Daha yüksek tutarlarda kredi talep edildiğinde ise faizin 2.11 ve 2.89 olarak uygulanabileceği ifade ediliyor.
Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye verdiği demeçte %1.69 oranıyla sunulan kampanyanın taksitlerinin başlangıçta yüksek, zamanla ise düşerek devam ettiğini belirtiyor. Bu durumun, tüketicilere daha uygun bir ödeme tablosu sağlamayı amaçladığını söylüyor: “Azalan taksitli kredi modeli olarak adlandırılan bu yapı, başlangıçta yüksek ödemeyi gerektiriyor; sonraki aylarda taksitler düşüyor.”
Birçok konut kredisi ürünü için farklı isimler kullanıldığına işaret eden Özelmacıklı, bu ürünleri mortgage olarak nitelendiriyor ve “azalan taksitli kredi”, “avantajlı nakit iadeli konut kredisi”, “eşit ana para ödemeli” gibi farklı tanımlamaların da olduğunu belirtiyor. Tüketici açısından da bu farkların sadece isimlendirme olduğuna dikkat çekiyor: “-faiz oranı sabit kalırken ödemeler değişebiliyor; aslında parasal maliyet açısından arada bir fark yok.”
Azalan taksitli kredinin temel ilkesi, taksitlerin belli periyotlarda azalmasıdır; siz başlangıçta yüksek bir tutarı ödeyerek krediyi almaya başlar ve yıllık ödemelerde belli bir azalma gerçekleştirirsiniz. Böyle bir yapıda, faiz oranı artık ödeyeceğiniz tutara bağlı olarak değişir ve tüketiciye “ödeme gücüne göre” bir nişan verilir.
Türkiye’de mortgage kullanımına baktığımızda çoğunluğun tercihinin sabit ödemeli krediler yönünde olduğu görülüyor: “ödemelerin ilerleyen yıllarda kolaylaşması” beklentisi hakimdi. Öte yandan %3.00 faizle kredi çektiğinizde eşit taksitli planla toplam geri ödeme yaklaşık 3.706.000 TL seviyesine ulaşabiliyor; aylık taksit ise yaklaşık 30.889 TL olarak hesaplanıyor. Bu durumda, ucuz kredi algısına itibar etmektense, toplam geri ödemelerin ve finansal yükün dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulanıyor.
Sonuç olarak, tüketicilerin kredi kampanyalarında faiz oranını kendi ödeme gücüne göre belirleyebilme imkanı olsa da, paranın gerçek maliyeti ve geri ödeme planı anlamında dikkatli analiz yapmak büyük önem taşıyor. Türkiye’de kredilerin approx%90’ının sabit faizle verildiği ve devlet bankalarındaki limitlerin, özel bankalardakilerden daha düşük olduğu görülüyor.