Kocasinan’da Nostaji Müzesi ve Müslüm Gürses hayranlarının buluşma noktası. Türk müzik tarihinin unutulmaz ismine özel bir keşif yolculuğu.
Yaklaşık kırk yıl önce Almanya’da fırın ustası olarak çalışırken müzik ve sanat dünyasına olan ilgisi başladı. Özellikle sanatçı Müslüm Gürses’in unutulmaz kasetlerine olan merakı, zamanla büyük bir koleksiyon oluşturmasına vesile oldu. Altun, Gürses’in birçok orijinal kasetini biriktirerek onun müzik mirasına olan tutkusunu pekiştirdi. Bunun yanı sıra, koleksiyonunu genişletmek adına çeşitli eski eşyalar, farklı dönemlere ait tespihler ve yurt dışından aldığı çeşitli objeleri toplamaya başladı.
İlhan Altun, yaşadığı köydeki garajını adeta bir müzeye dönüştürerek, geçmişe dair her türlü eşyanın sergilendiği özel bir alan yarattı. Bu müzeyi, geçmişi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurduğunu belirten Altun, bu alanın kendisi ve köy halkı için büyük anlam taşıdığını ifade ediyor.
Uzun yıllar Almanya’da yaşamış olan Altun, müzesinde yaklaşık 150 adet orijinal Müslüm Gürses kaseti bulunduğunu ve toplamda 200’e yakın tespih koleksiyonuna sahip olduğunu söylüyor. Ayrıca, farklı ülkelerden aldığı çeşitli objeleri de sergileme fırsatı bulan Altun, bu koleksiyonların her birinin kendine özgü bir hikayesi olduğunu vurguluyor. “Burada eski eşyaları ve anıları yaşatıyorum. İnsanlar buraya geliyor ve eski günleri yad ediyorlar. Bu ortam, onlara geçmişin güzel hatıralarını yeniden hatırlatıyor,” diyor.
Altun, müzeye katkı sağlamak isteyen herkese kapılarını sonuna kadar açtığını belirtiyor. “Bazı arkadaşlarım, ellerinde kalan eski eşyaları getiriyorlar. Gelen ziyaretçiler buraya sadece görmek için değil, aynı zamanda eski zamanların ruhunu hissetmek ve paylaşmak için geliyorlar. Herkesin başımızın üstünde yeri var. Müslüm Gürses hayranlığı, benim 1974’te geçirdiğim rahatsızlıktan sonra başladı. O dönemde bir filmde rol icabı benim hastalığıma yakalanmıştı. Onu dert ortağı gibi gördüm ve onunla yakın dostluk kurdum. Hem Almanya’da hem de Kayseri’de zaman zaman görüşüyorduk. Bu bağ, benim için çok değerli ve özel,” ifadelerini kullanıyor.
Altun, köyde böyle bir kültürel ve duygusal ortamın bulunmasının kendisini çok mutlu ettiğini dile getiriyor. “Burayı, benim ve gelecek nesillerin hatıralarına, duygularına ve kültürel mirasımıza katkı sağlayacak bir alan olarak görüyorum. Bu müzeyi, bana ve köyümde yaşayanlara büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı olarak bırakacağım,” diyerek sözlerini tamamlıyor.