Kıbrıscık’ın içinde kaybolan nüfusu ve umutların mücadelesini duygusal bir dille anlatan etkileyici bir inceleme.

Kıbrıscık, uzun süren göçler yüzünden nüfusu eriyen Bolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olarak anlatılıyor. Köklü bir geçmişe sahip olduğu rivayet edilen ilçe, 1 Nisan 1958’de ilçe statüsüne kavuştu. Günümüzde nüfusu, tarihinin en düşük seviyelerinden birine inmiş durumda. Belediye Başkanı Emin Tekemen, ilçenin yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahip olduğuna vurgu yapıyor ve bazılarının sandığı gibi 60-70 yıllık bir geçmişin değil, köklü bir tarih olduğunu belirtiyor: “Aşağı yukarı 1000 yıllık bir geçmişi var.”
Başkan Tekemen, ilçedeki nüfusun büyük kısmının Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlere göç ettiğini ifade ederek, güncel sayının 2 binin de altına düştüğünü vurguluyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana nüfusun hareketliliğini hatırlatan Tekemen, “Günümüze kadar hep biz verdik, hep aldılar.” sözleriyle geçmişten bugüne uzanan bir dengeyi işaret ediyor.
“BİRLİK İÇİNDE İLÇEYİ KURTARMANIN AMACINI GÜDÜYORUZ” Tekemen, ilçede hali hazırda sürmekte olan TOKİ projesine değinerek, 2019’dan bu yana çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Ayın 15’inde ikinci etap başlaması planlanıyor, üçüncü etapa yönelik görüşmeler ise devam ediyor. Ayrıca, merkezi hükümetin bir cezaevi arayışında olduğunu söyleyen Tekemen, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve derneklerin bir araya gelerek ilçeyi “birlik içinde kurtarma” hedefini taşıdığını ifade ediyor.
“ŞU ANDA NE YAPARSAK YAPACAĞIZ, SONRA GERİYE DÖNÜŞÜ YOK” Başkana göre mevcut yasa, 2 binin altına düşen belediyeleri kapatacak şekilde net bir şekilde belirtilmiş durumda. “Bu, ilçe için de geçerli,” diyen Tekemen, polemikler yerine yasa uygulanacağına işaret ediyor: “Şu anda ne yaparsak yapalım, geri dönüşünüz yok.”
“BU İLÇE İÇİN UTANILACAK BİR ŞEY” İlçeyi terk edenler ve emeklilerin sayısına sitem eden Tekemen, dayanışma amacıyla düzenlenen toplantıya beklenen katılımın çok altında kalmasından yakınırken, “İlçe için utanılacak bir şey” dedi.
“BÖYLE BİR SONU HAK ETMİYORUZ” Konuşmasını duygulanarak sürdüren Tekemen, yaşlıları ve ailelerini orada bırakarak şehirde geçimini sürdürmeye çalışan insanlar için üzgün olduğunu ve bu durumu hak etmediklerini söyledi: “10 yıldır halkla iç içeyim, bu işe gönül vermiş bir insanım. Mührümü elime aldığım geceden bu yana aynı kararlılıkta kalıyorum.”