Keratokonus ve göz sağlığıyla ilgili belirtiler, risk faktörleri ve etkili tedavi seçeneklerini öğrenin; sağlıklı görme için güvenilir bilgiler.
Göz yüzeyinin dış tabakasındaki incelme ve sivrileşme, görme kalitesini hızla düşürebilir. Gözlerini sıkça ve kuvvetli şekilde ovuşturan kişilerde keratokonus hastalığının gelişebilmesi ihtimali olduğuna ilişkin Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, bu durumun korneanın yapısal bozulmasıyla ilerlediğini belirtiyor. Hastalık, korneanın doğal yuvarlak formunu bozarak görmeyi tehdit eden bir süreç olarak tanımlanıyor.
Gözlük kullanımıyla yeterli netlik sağlanamadığında ve bu durum uzun süre devam ettiğinde, hastalığın ilerlemesiyle görme kalitesinde belirgin düşüşler görülebilir. Uslu Usta Uslu, keratokonusun nedeninin tam olarak bilinmediğini ifade ederken, korneaya zarar veren travmalar ve genetik yatkınlık gibi etkenlerin önemli risk faktörleri arasında olduğunu ekliyor.
Gözlük değişimi hastalığın erken işaretlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Uslu Usta Uslu, numaranın sık sık değişmesinin keratokonus için önemli bir uyarı olduğunu belirtiyor. Ayrıca net görmede yaşanan sorunlar ve uzun vadede hastalığın seyrine bağlı olarak farklı şikayetler ortaya çıkabilir. İleri aşamalarda korneadaki incelme ve eğrilme hızlandıkça görme kalitesi ciddi şekilde bozulabilir ve nadiren de olsa korneaya zarar veren ciddi sorunlar gelişebilir.
Çocuklar ve gebeler risk altında olabiliyor. Alerjik konjonktiviti olan ve sürekli kaşınan kişilerde hastalığın ortaya çıkma olasılığı artabilir. Ancak hastalığın görülme sıklığında cinsiyetten bağımsız bir fark olmadığı, her yaşta teşhis konulabileceği belirtiliyor. Çocukluk ve gençlik dönemi, hastalığın daha hızlı ve agresif ilerlemesiyle karakterizedir. Gebelik süreci de hızlanmayı tetikleyebilir; yaş ilerledikçe hastalığın hızı değişebilir fakat bu her hasta için geçerli değildir. Buradaki temel tavsiye ise düzenli doktordan takip, aşırı kaşımamadan kaçınma ve göz yüzeyini travmalardan korumaktır.
Düzenli muayene ve gaflıkla başlayan tedavi süreci hastalığın tanısında kritik rol oynar. Doktorun muayene esnasında şüphelenmesiyle istenen kornea topografisi sayesinde kesin teşhis konulur. Tedavi seçenekleri, hastalığın ilerleme hızı, şiddeti ve topografideki bulgulara göre değişiklik gösterir. Bu seçenekler arasında düzenli kontrol ve gözlük kullanımı, hastaya özel tasarlanmış kontakt lensler (hibrit ve skleral lensler), korneayı güçlendirmeyi hedefleyen crosslinking yöntemi, korneaya halka yerleştirilmesi ve gerekirse kornea nakli bulunmaktadır.