DOLAR
40,0474
EURO
46,9760
ALTIN
4.267,09
BIST
10.167,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
36°C
İstanbul
36°C
Açık
Perşembe Parçalı Bulutlu
27°C
Cuma Açık
30°C
Cumartesi Açık
29°C
Pazar Açık
31°C

KEMÂLİNİ BULAN VEDASINI BİLİR!

 

 

 

İnsanı

ya tamamlayamıyorsunuz

ya tam anlayamıyorsunuz

yahut insana tam anlatamıyorsunuz!

 

 

Kemâlini bulan vedasını bilir! Her şey kemâle ermeden önce hamdır, her şey kolay olmadan önce zordur. Bir şeyi yaparken deneme sayısın arttıkça kolaylaşır, aşılmaz dağ gibi görülen her şey ovaya, yeşil bir vadiye döner, su gibi akar gider.

Mutluluk hissi istediğin şeye sahip olmakla değil sahip olduğun nimete minnettar olmakla yaşanıyor! Yapmak istediğin şeylerle korkutan şeyleri kıyasladığında kesişen noktalardan hareket ederek işe başla ve yolunu öyle belirle. Herkesin takip ettiği yol senin için doğru olmadığı gibi gittiğin yol da başkaları için doğru olmayabilir. Yolunu, hayal ve hedeflerine, içinde bulunduğun zamana, yaşadığın mekâna ve sahip olduğun imkanlara göre tercih et. Ancak harika bir fikir, yol, teknik tatlı gibidir; hiçbir eylemde bulunmazsan hiçbir işe yaramaz, vakti geçerse çöp olur. Daima yepyeni ve farklı şeyler öğren, kendini farklı alanlarda yaparak ve yaşayarak geliştir. Bir şeyi denerken yahut yaparken onayına ihtiyaç duyduğun ve takdir beklediğin tek kişi yine sensin, kendinsin. Dışındakilerin onay ve takdiri olsa güzel olur lakin bu onların tercihidir. Onların bunu tercih etmemesini kişisel olarak algılamaman, bu hayatta edinebileceğin en sağlıklı bir alışkanlıktır.

Hayatın her alanında ve her yaşta içinde sakladığın genç benliğinin sana destek olurken yaşlı benliğin bilgeliğiyle yol gösterdiğini daima hatırla! Gençliğin heyecanı, yaşlılığın bilgeliyle kaynaştığında kendine güvenle güneş gibi parlayan yanın gündüzü, ışığını alan öbür yanınla gecelerin mehtabınla güzelleşir. Etrafındaki iyi ve güzel olana odaklandığında hayat daha güzel olur. Göz nereye bakarsa gönül oraya akar çünkü. Az olsun, öz olsun, net olsun lakin devamlı olsun. Bir istikamet üzerinde ısrar, süreklilik ve istikrar ancak başarıyı getirir. Düzensizlik ve asimetrik hareket bir zaman sonra insanı tüketir. Başarı ne şans ne de tesadüftür çünkü.

Aksine sıkı disiplin ve çalışma, her şeye rağmen uzun geceler, acı, ter, gözyaşı, reddedilme, korku, endişe, nefret ve daha birçok engele rağmen ilerlemektir. İlerlemek yerin altına derine doğru, yukarıya gökyüzüne doğru, ileriye ahirete doğrudur. Yoksa bitmesi için saatine bakanın işi bitmez, yarım kalır ömrünce. Yarım kalan ömründe gördüklerin, göremediklerinin yanında sığ kalır, kısır kalır, gülünç kalır. Her değişim ve ilerleme başlangıçta karmakarışık ve imkânsız, orta vadede zor, sonunda çok kolay ve harika görünür. Her şeye rağmen adım atmak, bir yerden başlamak ve tüm zorluklarına rağmen mücadeleye devam etmek gerekir. Bunu yapmalıydım demektense denedim henüz olmadı demen mutlaka vakti gelince olacağının garantisini gösterir.

İnsanlar hakikati anlama konusunda -görenler, -gösterilince görenler ve -körler diye üçe ayrılır! Her şeyi büyük resmin ve büyük sistemin içinde görmeyi doğru öğrenmek lazım. Düşünsenize, şu dünya baktığını göremeyenlerle, anladığını konuşamayanlarla, dokunduğunu hissedemeyenlerle yaşıyorsunuz. Şu dünyaya ‘gelip gidenler, alıp gidenler, olup gidenler’ ile beraber nefes alıyorsun. Ve kaybediyorsunuz bazen sevdiğinizden bazen değer verdiğinizden ve en çok da iyi niyetinizden.

İnsanı çözemiyorsunuz, hayatınızın neresinde olduğunu anlayamıyorsunuz! Belirsizlik arttıkça değer azalıyor, insanlardan uzaklaşıyorsunuz. İnsanı ya tamamlayamıyorsunuz ya tam anlayamıyorsunuz yahut insana tam anlatamıyorsunuz! Kartalın ufukta gördüğünü kümesteki tavuğa anlatamıyorsunuz. Bundan dolayıdır ki arılar, her yere konulmayacağını sineklere hiç anlatmıyorlar.

 

Aslında konu bercestelerle şöyle özetlenmiş:

Kem âlât ile kemâlât olmaz.

[Kötü/yanlış vasıtalar ile maksada/olgunluğa ulaşılmaz.]

 

Âlât ile hâsıl olur insâna kemâlât

Ermedi kemâlâta şu kim oldı kem-âlât…

[İnsana olgunluk (kemâlât) araçlarla (âlât) erişir.

Elinde (araç olmayan yahut) kötü araç olanlara kemâlât erişemez.]

 

Ve Nabi noktayı şöyle koyar:

Tahsîl-i kemâlât kem-âlât ile olmaz.

[Yanlış yöntemlerle olgunluk eğitimi olmaz. ]

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.