Diyarbakır’da trafik kazası sonrası kayıp ve tutuklama sürecindeki gelişmeleri hızlı ve net biçimde öğrenin; dava adımları, olası sonuçlar ve süreç takibi.
Bir trafik kazası Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesindeki Mahabat Bulvarı üzerinde meydana geldi. C.G. kullandığı aracıyla yolun karşısına geçmeye çalışan Kübra Sofioğlu’na çarptı; olay yerinde Kübra Sofioğlu’nun hayatını kaybettiği belirlendi. Savunmasında ehliyetsizlik nedeniyle sürüşten men edilmesi gerektiğini ifade eden sürücünün, ihbarla olay yerine gelen sağlık ve güvenlik ekiplerinin incelemesiyle gözaltına alındığı bildirildi.
Olay anında güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, aracın yüksek hızla ilerlediği ve Kübra Sofioğlu’nu vurduktan sonra çevredekilerin yardıma koştuğu görüldü. Bir sonraki adımda savcılık, sürücünün asli kusurlu olduğunu, Kübra Sofioğlu’nun tali kusurlu bulunduğunu belirtti ve hızın yaklaşık 145,4 kilometre/saat olarak hesaplandığı bilirkişi raporuna yer verdi. Raporda ayrıca, kaza kaydının referans alınan uzunluğunun 20,6 metre olarak tespit edildiği ve 0,51 saniyelik hesaplamayla hızın bu değere ulaştığı kaydedildi.
Kaza nedeniyle savcı, C.G.’nin iddianamesinde “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Gelişmelerin ardından güvenlik kamerası yeni görüntülerinin kamuoyuna yansımasıyla, aracın yolun karşısına geçtiği anda Kübra Sofioğlu’na çarparak sebep olduğu an netleşti. Görüntüler, çevredekilerin yardıma koştuğu anları da gösterdi.
Çıkan yeni deliller ışığında, Diyarbakır 2’nci Çocuk Mahkemesi’nde sürücünün yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, sanığın tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye edilmesine karar verildi ve duruşma ertelendi. Tahliye kararına ilişkin avukatlar itiraz edeceklerini ifade etti; avukatlar, dosyada bulunan bazı raporların eksik ve çelişkili olduğunu ileri sürdular.
Kübra Sofioğlu’nun ailesi ve avukatı, tahliye kararını toplumsal vicdanı yaralayan bir adaletsizlik olarak gördüklerini belirtti. Ailenin öne sürdüğü görüşlere göre, olayın meydana geldiği yoğun trafiğe sahip bölgede hızın 145 kilometreyi aştığı iddia edilmekte ve çocuk yaşta bir sürücünün bu kadar uzun süre tutuklu kalmaması eleştirilmektedir.
Ağabey ve kardeşlerin açıklamaları ise adil bir yargılama ve cezalandırma sürecinin önemine vurgu yapıyor. Kayıtlar ve tanık ifadeleri ışığında, kardeşlerin hedefi, adaletin eksiksiz uygulanması ve benzer kazaların önlenmesi yönünde birleşiyor.