Katedral ve Dansın Ruhani Dokusu: Arvo Pärt’li Akşamın İçinde Bir Yolculuk — mistik melodilerle sessiz bir rehberlik.
EFNAN ATMACA- Gösteri öncesi Zorlu Performans Sanatları Amfi’de ince bir açılış partisiyle yol alındı. Türkiye Down Sendromu Derneği Dans Topluluğu’nun sahneye çıktığı anda, Down sendromlu bireylerden oluşan TDSD Dans +1 by Hilton Bomonti topluluğu sahnede coşkuyu, neşeyi ve içten güler yüzüyle seyirciyi birlikte dans etmeye çağırdı.
Katalog bilgileriyle bezenen bu gece, Scapino Ballet Rotterdam’ın 80. yaşını kutlayan koreograf Marcos Morau’nun imzasını taşıyan parçayı da içermekteydi. Arvo Pärt’ın ruhani ezgileriyle harmanlanan bu gösteri, yüzlerce anı ve hisle izleyiciyi etkileyerek yüz dakikalık bir deneyim vadetti ve bunun ötesinde bir yankı bıraktı.
Günümüzün teknolojik ilerlemesinin insan üzerinde yarattığı baskıyı merkezine alan bir düşünceyle açılan bu performans, bireyselleşmenin yanlış yorumlanışına ve bencilliğin, zorbalığın kol gezdiği bir döneme karşı bir hesaplaşmayı işaret etti. Teknolojinin kapsama alanını genişletmesi, maneviyattan nasibini alır mı endişesiyle birlikte yeniden düşünmeye davet etti; çünkü bu süreçte doğanın ve insanın bağlarının görünürlükte karşılığı kaybolduğunu hissettirdi.
Bir göktaşının dünyayı yok edebilmesi ihtimalini akla getirerek yeniden inşa sürecinin nasıl olacağını sorgulatan metin, seyirciyi bu yok oluş ve yeniden doğuş arasındaki gerilime ortak etti. Bazen distopik bir atmosferin içine düşülen bu yolculukta, küçük bir jestin bile umut ışığını nasıl büyüttüğü görüldü. Dansçılar, bedenin tek bir vücut gibi uyum içinde hareket edişini gözler önüne serdi; özellikle bir masa koreografisi, sahne sanatlarının kült anlarından biri olarak öne çıktı.
Festival bugün ve yarın Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde devam ederken, Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel’in “Biz Kimiz?” performansı izleyicilere yeniden merhaba diyecek.