Kardiyovasküler mucize: 35 dakika kalp masajı ve soğutma tedavisiyle hayata dönüşü keşfedin; erken müdahale, güvenli süreç ve umut dolu sonuçlar.

Torbalı’da yaşayan İlker Hamurişçi, 29 Ekim’de şiddetli göğüs ağrısı nedeniyle Torbalı Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne başvurdu. Kalp krizi geçirdiği tespit edilen hastaya, klinik tablosu stabilize edilene kadar 35 dakika süren kalp masajı uygulandı. Ardından ambulansla SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada gerçekleştirilen soğutma tedavisiyle beyin hücrelerine zarar vermeden hayata döndürülmesi sağlandı.
İlker’in yakınları, kendisini çok iyi hissettiğini ifade ederek doktorlarına teşekkür etti. Geçirdiği olayın ayrıntılarını paylaşan Hamurişçi, hatırlamadığı birkaç anı olması dışında süreç hakkında şu sözleriyle şaşkınlığını dile getirdi: “Rahatsızlandığım gün sonrası hafızamda kalan tek şey babama yaptığım sarmal bir konuşmanın ardından geldiğimde elimde telefonumun olmasıydı. Hayatımda bu 4-5 gün sanki hiç yaşanmamış gibi geçti.”
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Halil Gülyiğit, hastanın geldiğinde bilinçsiz olduğunu ve akciğerlerinin mekanik destek altında bulunduğunu kaydederken, damarın tıkalı olduğunu ve damar açılınca durumun düzeldiğini belirtti. Hamurişçi, yoğun bakımda entübe ve mekanik ventilasyon altında tedavi gördü; kardiyovasküler fonksiyonlarındaki bozulma nedeniyle tedavinin kritik olduğuna dikkat çekildi.
Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Aykut Sarıtaş, hastanın tansiyonunun düşük olması nedeniyle yaşam şansının başta sınırlı olduğunu ifade etti. Bu vakaların aynı zamanda nörolojik acil vakalar olarak ele alınması gerektiğini belirten hekimler, multidisciplinary bir yaklaşım ile ilerleyerek beyin fonksiyonlarını gözetti. Soğutma tedavisi sayesinde beyin oksijen tüketiminin azalması sağlandı ve hasar minimal düzeye indirildi. Hastaya uygulanan 35 dakikalık kalp masajı süresi, beyin için kritik olan oksijen akışının sürekliliğini etkiledi.
Bir mucize olarak değerlendirilen süreçte, yoğun bakımda üç farklı hasta ile aynı anda müdahale edilmesi, tüm hastaların mekanik ventilasyon ve ek oksijen desteğine ihtiyaç duymadan taburcu edilmelerine yol açtı. Doktorlar, süreci multidisipliner bir ekip çalışmasıyla yürüttüklerini vurguladılar.
Hastanın iç vücut ısısını 36 dereceye indirmek ve soğutma tedavisini sürdürmek için uygulanan yöntemler, beyin oksijen tüketimini azaltmayı ve hücre hasarını minimize etmeyi amaçladı. Beynin korunmasına odaklanan tedavi, 3-4 dakikada beyne oksijen gitmezse hasarın ilerleyebileceğini hatırlatarak, zamanında müdahalenin önemini bir kez daha vurguladı.
Selahattin Poyraz (64) adlı hasta da süreçten sağ çıkanlar arasında yer aldı. 24 saat hipotermi uygulanan hastanın prognozu, bilincin kademeli olarak toparlanmasıyla olumlu yönde gelişti. Doktorlar, kardiyoloji ve yoğun bakım ekibinin koordineli çalışmasının, hastalarının hayata dönmesinde belirleyici olduğunu belirtti.