DOLAR
41,9677
EURO
48,7746
ALTIN
5.672,99
BIST
10.505,28
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
21°C
Cuma Parçalı Bulutlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C

Karanlık Zihniyete Karşı Milletin Dik Duruşu: Edep ve Milli İrade Üzerine Tartışma

Karanlık Zihniyete karşı milletin dik duruşunu, edep ve milli iradenin gücüyle savunan kapsamlı tartışma ve analiz.

Karanlık Zihniyete Karşı Milletin Dik Duruşu: Edep ve Milli İrade Üzerine Tartışma
21.10.2025 19:00
A+
A-

Özgür Özel’in açıklamalarıyla gündeme gelen tartışmada, bugün de çeşitli eleştiriler yükseldi. Milletin iradesine saygısızlık olarak görülen dilin edep sınırlarını zorladığına işaret ediliyor ve bu tutum karşısında toplumsal ve siyasi aktörlerin kararlı bir duruş sergilemesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu dönemde siyasi kadroların geçmişteki hatırlatmalarla yüzleşmesi ve geçmişteki dönemin vesayet tartışmalarını yeniden gündeme getirmesi, yeni bir çatışma alanı yaratıyor. Karşıt görüşler, ortak hedef olarak millete zarar verecek dili reddetme ve yeniden inandırıcı bir demokrasi zemini kurma amacı taşıyor.

“Edep sınırlarını aşan dil, milli iradeye açık bir saygısızlıktır” şeklinde ifade edilen itirazlar, devletin en üst makamlarına ve milletin iradesine yönelik dilin, siyasal iletişimin sınırlarını aşıp düşmanca bir niteliğe büründüğünü öne sürüyor. Bu durum, karar verici aktörler arasında yeni bir güven krizi yaratabilir ve siyasi yaklaşımların daha dikkatli bir şekilde yeniden tanımlanmasını zorunlu kılabilir.

İlgili açıklamalarda, geçmişte vesayet çağrışımlarını arayan veya yabancı başkentlerden destek arayan tavırların, milli duruş ve bağımsızlık ilkeleriyle çeliştiği ifade ediliyor. Geçmişteki süreçlere atıfla milletin kararlarının dış müdahalelerden bağımsız olması gerektiğine vurgu yapılıyor ve bu yaklaşımın, iç siyasi rekabetten bağımsız olarak korunması gerektiği savunuluyor.

Sonuç olarak, tehdit ve karşı tehdit dilinin siyaset üzerindeki etkileri tartışılırken, milletin vicdanını çalıştıran bir duruşa ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Üstelik bu süreçte, liderlerin ve parti temsilcilerinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi ve toplumsal uzlaşı arayışını güçlendirmesi gerektiği ifade ediliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.