Karadeniz’de tedirgin eden görüntü: Uzman açıklıyor, güçlü bir yırtıcıyla ilgili detaylar ve güvenlik uyarıları.
Başka bir ifadeyle, su samurları, beslenme alanlarını genişleterek su altında uzun süre kalabilen, güçlü bir avcıdır. Ekvatordan kuzey kutbuna kadar, Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da görülen yarı sucul memeli türü olarak tanımlanır. Türkiye’nin tüm bölgelerindeki akarsular, göller ve deniz kıyılarında, yükselti farkı gözetmeksizin yaşam sürdürürler; denizden dağ doruklarına kadar her seviyede bulunabilirler. Akarsu kıyılarında suyun hemen dışında 3–5 kilometreye uzanan ormanlık, bozkır veya tarım alanlarında da avlanabildikleri belirtilir.
GÜÇLÜ BİR YIRTICI: YAVRUSUNA VEYAHİ YUVASINA ZARAR VERİLMEZSE SALDIRMADAN Su samurlarının baskı altında olduğunda bile sağlıklı bir ekosistemdeki rolü büyüktür. Sucul ekosistemlerde üst besin zincirinin tepesinde yer alan bu canlılar, yüzme konusunda ustadır, su altında uzun süre kalabilirler ve kuvvetli bir avcıdırlar. Ana besinlerini balıklar oluşturur; bunun dışında kurbağalar, yılanlar, su böcekleri, kabuklular (deniz salyangozu, tatlı su salyangozu, karides, deniz ve tatlı su yengeci, midye gibi), küçük memeliler (fareler, köstebekler), büyük memeliler (geyik, karaca ve yavruları), su kuşları ile yumurtalar, kümes hayvanları (tavuk, kaz, hindi), evcil sürüler (koyun, keçi) ve bazı bölgelerde bitkisel besinler de tüketirler.
Su samurunun doğal habitatında bulunması, bu ekosistemin genel olarak sağlıklı olduğunun önemli bir göstergesidir. Yüzgeçli hareket sırasında sadece başlarının bir kısmı, burun ve gözleri suyun dışına çıkar. Genelde geceleyen bir hayvan olarak bilinseler de, insan baskısının az olduğu alanlarda gündüz vakitlerinde de aktif olabilirler. Yoğun insan etkisine maruz kalan bölgelerde daha temkinli davranışlar sergilerler.
Popülasyonlarını tehdit eden başlıca unsurlar arasında su kirliliği, besin yetersizliği, habitat tahribatı, kaçak avcılık, trafik kazaları ve balık tuzaklarına bağlı ölümler yer alır. Günümüzde Türkiye’de, pek çok bölgede popülasyonlar orta ve daha yüksek seviyelerde—yani iyi durumda—denebilir. Kısaca, su samuru asla durduk yere saldırmaz; ancak yuvasına, yavrusuna ya da yaşam alanına bir tehdit olduğunda insana karşı savunmacı bir tutum sergilemesi muhtemeldir.