Kadın Liderliğinde Yapay Zeka ve Veri Bilimi Programının İkinci Dönemi: İstanbul’dan Başlayan Dönüşüm Hareketi

Göktaş, Halkbank Kuleleri’nde gerçekleştirilen programın konuşmasında, bugün kadınların teknoloji alanındaki yolculuğuna yeni bir güç ve hız kazandırıldığını vurguladı. Bu yıl ikincisini Marmara Bölgesi’nde başlatmanın heyecanını paylaşan konuşmacı, programı yalnızca bir eğitim süreci olarak görmek yerine cesaret çağrısı ve kapı aralayan bir dönüşüm hareketi olarak tanımladı.

Verinin işlenerek anlamlı bilgiye dönüştürülmesiyle yapay zekanın ortaya çıktığını belirten Göktaş, veri biliminin veriyi toplama, temizleme ve analiz etme süreçleriyle anlamlı bilgilere ulaştırdığını, yapay zekanın ise bu anlamı davranışa dönüştürdüğünü ifade etti. Bu yaklaşım, bugün karşılaşılan sorunları çözerken yarının belirsizliklerine karşı da güçlü bir hazırlık ve dayanıklılık sağlıyor.

Bugün eğitimden sağlığa, tarımdan sosyal politikalara kadar her alanda büyük bir dönüşüm yaşandığına işaret eden Göktaş, teknolojinin bu hızlı değişimini iş hayatına da taşıdığını, pek çok mesleğin kökten dönüştüğünü ve teknoloji temelli yeni iş alanlarının hayatımıza girdiğini belirtti.

İlerleyen süreçte veri bilimi, yapay zeka ve otomasyon alanlarında istihdam olanaklarının artacağını gösteren araştırmalara atıfta bulunan konuşmacı, uluslararası raporların kadın temsilinin hala düşük olduğuna dikkat çekti. Dünya Ekonomik Forumu’na göre STEM alanlarında kadınların oranı yaklaşık %28, yapay zeka profesyonelleri arasında ise %22 olarak belirtildi. Bu oranların düşüklüğü, geliştirilen kodların ve modellerin toplumun geniş kesimlerini kapsaması açısından hayati bir konu olarak görülüyor.

Göktaş, yapay zekada kadınların yer almasının yalnızca fırsat eşitliği için değil, toplumsal güvenlik, etik ve adalet için de bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, tüm adımlarda kadınların bulunmasının toplumsal ve teknolojik güvenlik açısından kritik olduğunun altını çizdi.

İlk programın sonuçları hakkında konuşan Göktaş, ilk programdaki kadınların %42’sinin teknoloji alanında istihdam bulduğunu dile getirerek, bu başarının yeni dönemde daha geniş kapsamlı bir hedef doğrultusunda çalışmalarını güçlendirdiğini belirtti. 400 kadın bu yıl yapay zeka ve veri bilimi alanlarında eğitim alacak ve bu programın da çok sayıda başarı hikâyesine kapı aralayacağına inandığını söyledi.

Göktaş, kadınların teknoloji alanındaki varlığını yalnızca bir tercihten öte Türkiye’nin dijital geleceği için stratejik bir zorunluluk olarak gördüklerini ifade etti. KADINLARA YÖNELİK PROJELER kapsamında yürütülen çalışmalarla kadınların teknoloji ve dijital dönüşüm süreçlerinde daha görünür ve aktif olmalarını hedeflediklerini belirtti.

Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi ve Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi gibi programlarla genç kızlara burslar, stajlar, mentörlük ve istihdam desteği sağlandığını hatırlatan Göktaş, geleceğe yönelik vurgularını şu sözlerle sürdürdü: 4 bin 500’e yakın gence mesleki eğitim, psikososyal destek ve dijital erişim olanakları sunuldu. Cumhurbaşkanı’nın vizyonu eşliğinde kadınların teknolojiye erişimi ve istihdamı için kararlı adımlar atılıyor. 2025 Aile Yılı kapsamında da bu ücretsiz ve destekleyici hareketin daha da güçlendirileceğini kaydetti.

Konuşmasının sonunda gelecekte kadınların liderliğini ve katkısını büyütmeyi hedefleyen çalışmaların süreceğini belirten Göktaş, yapay zeka ve dijital dönüşümde kız çocukları ve genç kadınların rolünün, daha kapsayıcı ve insana odaklı teknolojilerin gelişimine katkı sağlayacağını sözlerine ekledi. Programa katılan kursiyerler ve katılımcılarla yapılan aile fotoğrafı ile konuşma tamamlandı.