DOLAR
41,9391
EURO
48,7999
ALTIN
5.540,56
BIST
10.941,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Yağmurlu
24°C
Salı Hafif Yağmurlu
21°C
Çarşamba Açık
18°C

KADIN DÜŞMANI YİNE BİR KADIN!         – 5 / 6

25.10.2025 21:03 | Son Güncellenme: 07.10.2025 14:19
A+
A-

 

KADIN KADININ KURTU MUDUR YURDU MUDUR?        

 

 

 

Değerli kadınlar yağmur taneleri gibidir;

özü ağlarsa gözü ağlar,

gülerse güler!

 

 

Değerli kadınlar, yürüyüş halindedirler, yoldadırlar, yolculuktadırlar! Her şey inançla ilgilidir; kimi bekleyene yürür, kimi yürüyeni bekler; yürüyen bekleyene ulaşır, bekleyen yürüyenle nihayetinde mutlaka buluşurlar. Her şeyin sonu önemlidir, son nefes gibidir. Evvel iyi, güzel ve doğru olunca ahirde iyi, güzel ve doğru olur; mutlu eder, huzur verir…

Değerli kadınlar; bulunduğun anı, mekânı, imkânı, bağlamı okuyarak konuşurlar! Yoksa andan da mekândan da imkândan da bağlamdan da koparak konuşurlar; duruma bigâne kalır monolog yaparlar, sağa sola ortalığa kusarlar. Böyle durumda kim dinlesin seni, kimde tahammül kalır! Kör bela kendini seven insanlarız! herkesi sevmeyi bekliyorsun…

 

Mesela ruhsal, zihinsel ve duygusal olarak ne kadar güçlüsün?

Size zarar verebilen insanları, onları hiç uyarmaya ihtiyaç duymadan dahi hayatınızdan çıkarabiliyor musun? Affediyorsun lakin bir kenara da not ediyor musun? Ya hiç yahut istediğin kadarını paylaşabiliyor veyahut açıklama yapabiliyor musun? Tek başına ayağa kalkabiliyor, yürüyebiliyor ve hatta koşabiliyor musun? Gerekçeleriyle haklı olduğun bir konuda gönül rahatlığıyla evet veya hayır diyebiliyor musun? Kendini kanıtlamak, mutlaka haklı olmak yerine huzurlu olmayı tercih edebiliyor musun? Bir yere veya bir kimseye uyum sağlamak için ne olduğunuzdan daha fazla ne daha az görünmeden kendiniz gibi davranabiliyor musun? Artık her şeyi olağan kabul ediyor ve her şeyi olağan akışına bırakıyor musun? Yaralarına merhemi kendin sürüyor ve kendini iyileştiriyor musun? Sessizlikte huzur bulabiliyor musun?

Mesela hemen cevap vermiyorsun, bekliyorsun ve yeterince derinlemesine gözlem yapabiliyor musun? İnsanları okuyabiliyor musun? Yapabilecek gücünü daha önemli işlerde, daha lüzumlu zamanlarda kullanabiliyor musun? Bilinmezlikle, karanlıkla ve korkularınla yüzleşebiliyor musun? Sevilmeyi de nefret edilmeyi de normal kabul edebiliyor musun? Bir hatip gibi az kelimeyle çok fazla şey söyleyebiliyor musun? Mücbir sebepler oluştuğunda zarar veren her şeyi; insanları, eşyaları, maddeleri, olayları uyarıya gerek kalmadan hayatınızdan çıkarabiliyor musunuz? Sınırlarını net ve kesin çizebiliyor musun? Değerlerine aykırı fikirleri dinleyebiliyor fakat saygısızlığa karşı dimdik durabiliyor musun? Fikirleri saygıya değer olanı kabul edebiliyor ve gereksiz olanı reddediliyor musun? Kendini eserlerinle, ürettiğin değerlerle ortaya koyabiliyor musun? Geniş zamanda dar, dar zamanda geniş olabiliyor musun? Hira’na çekilebiliyor musun? Uyum sağlayamadığın yerden ayrılmaya, uyum sağlayamayandan uzaklaşmaya hazır mısın? …

Gerçek güç budur; sessizce, sakince, vakurca ayakta kalabilmektir, gürültüsüz yaşayabilmektir.  

 

Bir kadının serüveni ancak onu şartsız seven başka bir kadınla başlar! Kimse görmese de bilmese de verdiğin söze sahip çıkar, sadakat gösterirler. Bir aslanı taçlandıran yine bir aslandır; onunla omuz omuza yürüyenin asaletidir, haşmetidir; zarafetidir, letafetidir… Aslanın, dişisinin de erkeğinin de yaratılışını değiştiremezsin! İnsan da öyle; erkeğini de dişisini de değiştiremezsin. Bir aslanla ya yaşamayı öğrenirsin yahut aslana yem olursun. Bir kadınla da bir erkekle de öyle; ya onunla yaşamayı ve yaşlanmayı öğrenirsin ya yaşar ölürsün ya yaşarken ölüsün. Doğurduğun çocuğunu değiştirebiliyor musun?

Değerli kadınlar yağmur taneleri gibidir; özü ağlarsa gözü ağlar, gülerse güler! Erkekler de böyledir, tıpkı kadınlar gibi onlar da aynı kaderi yaşarlar; kimi daha çetin kimi daha kolay. Birinin bilinçli olarak aciz bırakıldığı bir ortamda diğerinin -ne kadının ne erkeğin- özgürlüğü söz konusu olamaz. Erkekliğin kitabı, kadınlığın kitabını yazanla okunur; kadınlığın kitabı da öyle. İlk günkü gibi kördüğüm gibi lu’betü’l-ayn (gözbebeğim) olan Hz. Hatice (rah) ile Hz. Muhammed (sav) gibi her kadının hayal ettiği gibi erkek, her erkeğin beklediği gibi kadın olmaktır tüm mesele… Hani Peygamber Efendimiz (sav) demişti ya; “Rabbim kalbime engel olamıyorum. Aişe’yi çok seviyorum.” O mesele işte. Bir çınar olurken öbürü gölge, biri çadır olurken diğeri örtü bundan oluyor işte.

İnsan boğuluyor! İnsanı içi boğuyor lakin dışın boğduğunu sanıyor; insana yüzmeyi öğretenler boğuyor lakin bigâne kalanın boğduğunu sanıyor. En büyük huzuru kadın, bir kadınla yaşadığı gibi en büyük acıyı kadın, yine bir kadınla yaşar. Ne kadar acı insanın kurdu yine bir insan olması! Lakin değerli olanlara sabır ve sebat, önceleri zehir gibi gelse de zamanla huy edindiklerinde bal olur.

Marka, makam, gösteriş düşkünlüğü keskin bir zehirdir; insan ruhunu, zihnini ve gönlünü yavaş yavaş fakirleştirir. Ruhun, zihnin ve gönlün zenginliği tevazudadır, değer üretimindedir, kıymettedir, faydalı üretkenliktedir; derin anlam arayışındadır, anlamlı ilişkilerdedir.

 

DEVAM EDİYOR…

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.