DOLAR
41,0135
EURO
47,7690
ALTIN
4.448,42
BIST
11.477,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
27°C
İstanbul
27°C
Açık
Çarşamba Az Bulutlu
27°C
Perşembe Açık
28°C
Cuma Açık
30°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
30°C

Kadebostany ve Türkiye: Anadolu ezgileriyle dokunan bir yaratıcı hat

Kadebostany ve Türkiye: Anadolu ezgileriyle dokunan yaratıcı bir hat, sınırları aşan müzikal buluşmayı keşfet.

Kadebostany ve Türkiye: Anadolu ezgileriyle dokunan bir yaratıcı hat
26.08.2025 07:25
A+
A-

İsviçreli grup Kadebostany, Türkiye ile kurduğu yaratıcı hattı yeni bir sayfaya taşıyor. Grup; Sena Şener ve Barış Demirel’le yaptığı iş birliklerinin ardından Selin Çıngır’la İstanbul’da kaydedilen parçanın ilki “Elephant in the Room”u 29 Ağustos’ta yayımlayacak. Modern pop ile folk dokularını harmanlayan parça, grubun “Kadebostany Cumhuriyeti” estetiğinde Anadolu ezgilerine selamını bu kez Çıngır’ın vokaliyle güncelliyor. 1 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahneye çıkmaya hazırlanan grubun Türkiye’de yaptıkları iş birliklerini ve konseri konuştuk.

“Kadebostany Cumhuriyeti” içinde Anadolu ezgilerine sık sık selam veriyorsunuz. Örneğin “Kâtibim/‘Üsküdar’a Giderken’” ezgisini çağrıştıran “Maybe the War Is Over” gibi… Bu ilgi nereden geliyor? Türkiye’de melodilerin nasıl kurulduğu beni her zaman büyüledi. Genel olarak Türk müziği melodiyi merkeze alıyor ve bu, iyi bir şarkının en temel bileşeni. Yıllar içinde Türkiye’yi ziyaret ederek geleneksel halk müziğinden ‘70’ler popuna ve bugünün sound’larına kadar çok zengin bir yelpazeyle tanıştım. Bir sanatçı olarak bunların hepsini sünger gibi içime çekiyorum ve bu kaçınılmaz olarak üretimimi etkiliyor.

* Makam, ritim ya da hikâye anlatımı… Türk müziğinde sizi en çok ne etkiliyor? En çok yakalayan, melodiler ve melankoli hâli. Melankolinin içinde bir tutam nostalji var ama umudu da koruyor. O buruk tatlı hissi çok seviyorum; bir bakıma gülerek ağlamak gibi.

* Sena Şener, Barış Demirel ve şimdi de Selin Çıngır… Bu hattan nasıl işler çıktı? Müzik yaparken çok spontane çalışıyorum ve doğal olarak birlikte vakit geçirmekten keyif aldığım sanatçılara yakınlaşıyorum. Sena, Barış ve Selin hayranlık duyduğum, müziğini sevdiğim insanlar. Stüdyoda kendiliğinden bir “büyü” yarattık.

*İstanbul konseri için hayranlarınıza bir mesajınız var mı? Elbette, herkesi bekliyorum. Bu gösteri kalbime çok yakın; çünkü bu yıl tüm Avrupa başkentlerinde kapalı gişe çaldık. Üç vokalist, bir nefesli bölümü ve ben olacağım. Gösteri Kadebostany’nin tüm dönemlerini kapsıyor; tüm hitler ve geleceğin hitleri var.

Selin Çıngır: ‘Hayallerin sınırı yok’ Selin Çıngır, Kadebostany ile tanışma sürecini ve iş birliğini okurlarımız için şu ifadelerle anlattı: “Çocukluk yıllarımdan beri iyi bir müzik dinleyicisi olmaya çalışıyorum. Eskiden şarkıyı dinlettiğinizde kolayca hangi şarkı olduğunu bulan uygulamalar yoktu. Sözlerini aklınızda tutup internetten arattıktan sonra ne olduğunu bulabiliyordunuz. Lise yıllarımda servis aracıyla okula giderken radyoda bir müzik duydum. ‘J-o-l-a-n’ diyordu bir kadın sesi. Müzikten o kadar etkilenmiştim ki eve gidene kadar ezberimde tuttum bu kelimeyi. Şarkı, Kadebostany adlı bir gruba aitti. Daha sonra sıkı dinleyicileri olacaktım. En son 2023 yılında yayınlanan “Wild in Secret” isimli teklileri beni çok heyecanlandırmıştı. Mesaj atmaya karar verdim. İki yıl önce attığım mesajı görmemişti. Ocak ayında yeniden mesaj atmak istedim, 10 dakika içinde geri dönüş sağladı ve vokal tınımı sevdiğini, beraber çalışmanın onu da heyecanlandıracağını söyledi böylelikle bir maceraya başlamış olduk. Müziğin birleştirici gücü sayesinde artık sınırlar kalktı. Bu da inanılmaz heyecan verici. Her zaman hedefim sınırları yok etmek ve evrensel bir boyutta müzik yapmaktı. Hayallerin sınırı yok.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.